13 Kasım 2017
VAN'DAKİ SORUNLARI VALİLİK VE BELEDİYE ÇÖZMELİ
Van milletvekili Burhan Kayatürk, konteynır kentte yaşanan sorunların çözümün Valilik ve Belediyenin sorumluluk alanında olduğunu, icracı olan ve bütçeleri bulunan kurumların yaşanan sorunlara çözüm bulması gerektiğini belirtti.

Van milletvekili Burhan Kayatürk, konteynır kentte yaşanan sorunların çözümün Valilik ve Belediyenin sorumluluk alanında olduğunu, icracı olan ve bütçeleri bulunan kurumların yaşanan sorunlara çözüm bulması gerektiğini belirtti.
 
Tutku Radyo’da Salih Geçken’in hazırlayıp sunduğu ‘Farklı Açıdan’ programına konuk ola Kayatürk: Daha önce Belediye Başkanı olan Burhan Bey’le ilgili onlarca iddia konuşulmuştu. Konuştukları iddilar doğru idiyse niye hiçbir dava açmadılar. Niye mahkûm etmediler. Gelinen süreçte o iddiaların yalan olduğu ortaya çıktı. Bu gün Erçiş’te konuşulan iddiaları değerlendirirken daha önceki yıllarda ortaya serilen propagandaları unutmamak gerekir. Biz parti olarak nerede olursa olsun bir yanlışlık varsa bir haksızlık varsa parti kurumları gerekeni zaten yapıyor.
 
Biz güne kadar kavgalı siyası yönetimi benimsemedik. Eleştiriye eleştiri iye cevap verilir. Bakın bir arkadaşımız yaşanan susuzlukla ilgili bir açıklama yaptı. Belediye başkanı cevap vermesi gerekirken çok yakışıksız bir açıklama yaptı.  Şu anki belediye yönetimi ile ilgili bazı yollarda birkaç kez üst üste asfalt yapıldığını, kaldırım taşlarının değiştiğini, ihale alacak firmaların belli olduğunu söyleniyor. Bunu bizde konuşuyoruz. Parti meclis üyemizde bunları dile getiriyor.
 
Parti yöneticilerinin hala tehdit edildiğini söyleyen Van Ak Parti milletvekili Kayatürk, tehdit edenlerin halkımız tarafından bilindiğini, tehditlerin kesinlikle kendilerini etkilemediğini ama siyasetin tehditle yürümeyeceğini bildirdi.
 
Kayatürk; ‘Milletvekili olmadan önce Van’a geldiğimizde Van’ın güzelliğinin tadına varamıyorduk. Ama şimdi öyle değil. Bazen Van’a iki günlüğüne gelmeyi planlıyorum. Birçok zaman bir hafta kaldıktan sonra Ankara’ya dönüyorum. Van’dan dolayı bütün işlerimizi ihmal ediyoruz. Buna meclis dâhildir. Bir ihmal etmediğimiz yer Van’dır. Van’da yaşanan depremden ötürü Mecliste bizi mazur görüyor.
 
Halkımız milletvekilini çok rahat bir şekilde eleştirebiliyor. Bu siyasetin doğasında ve insanımıza hastır. Halk olarak valiye kaymakama dokunamazsınız. Yapsanız bile bunu gizli yaparsınız. Ama siyasiler olduğu zaman hele bu siyasiler AK Partili milletvekili olunca halkımız bütün rahatlığıyla eleştirisini yapıyor. Tabi hak verdiğimiz yerler var. Ama şunu unutmamak lazım bizim bir çok yerde görevimiz var. Yurt içinde ve yurt dışında görevlerimiz var.
 
Van’a daha fazla zaman ayırabilmek için Avrupa Parlamenterler meclisindeki görevimden ayrıldım. Diğer arkadaşlarımızda bu konuda çok duyarlılar. Bakın ramazanda altı gün çalıştık. Geri kalan 24 günün 22 gününü Van’da geçirdim. Bir gün İstanbul’daki Van Vakfının yemeğine gittim. Orada Vanlı kardeşlerimizle bir araya geldik.  Benim her ramazan ayında kesinlikle iki iftar veririm. Biri Ankara’daki Vanlı hemşerilerimize diğeri Pakistanlı kardeşlerimizle bir araya geldiğimiz iftar yemeğidir. . Bu yıl ikisini birleştirerek Vanlılarla Pakistanlıları bir araya getirdik, bir günümüzde öyle geçti.  Geri kalan 22 gün Van’daydım.  Ailemizle tek başımıza yaptığımız bir iftarımız bile yoktur.  Mesela geçen bayram 12 gün çocuklarla birlikte buradaydık.
 
Burhan Bey maddi durumuz çok iyi. Hiçbir şeye ihtiyacınız da yok. Hayatınızı çok daha rahat yaşayabilecekken bu kadar sıkıntıya ne gerek var. Değiyor mu?
Her dönem Van milletvekili olmayacağım ki. Halkıma hizmet etme aşkıdır bu yorgunluklara katlanma sebebimdir. Halka hizmet aynı zamanda hakka hizmettir. Bu anlayışla çalıştığımız için bazı şeyleri önemsemiyoruz. Hak bilsin gerisi çok önemli değildir.
 
Daha önce sizlere belirttiğim gibi, Van’a gelebileceğimi düşünmemiştim. Doğrusu benim Van için müracaatım da olmamıştı. Van çıkınca heyecandan kemikleri titredi. Şimdi Van’a hizmet etme zamanı dedim.  Daha önce Van’daki dinamikler ve genel merkez uygun görmemişlerdi.
 
Yerel seçimi kaybetme riskiniz var mı? Ya da böyle bir korkunuz var mı?
Daha önce daha az oy aldığımız yerlerde bile seçmenin bize teveccühünün arttığını biliyoruz. Birçok anket var. BDP’nin önde olduğu anketler olduğu gibi bizim önde olduğumuz anketlerde var. Benim elimde bulunan son iki ankette de biz BDP’den yaklaşık 4 puan öndeyiz. Kaybetme riskimiz yok. Tabi halkımızın takdiri başımın üstündedir. Her hangi bir kaygımız yoktur.
 
Erçiş’le ilgili iddiaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Burhan Yenigün’le ilgili bir yolsuzluk ve hukuksuzluk varsa bu güne kadar niye yargıya taşınmadı. Demek ki o dönemde söylenen birçok doğru değilmiş. Eğer doğru olsaydı dört yıldır yönetimde olanlar dava etmeleri gerekirdi.
 
Van’da Burhan Bey hakkında söylenen yalanların bu gün farkına vardık. Erçiş’te yapılan dedikoduları halkımız böyle değerlendirmelidir.
 
Eğer kaybederseniz fatura abi olarak atanan Burhan Kayatürk’e kesilir gibime geliyor. Birde abilik yapamadınız gibi suçlamalar var.
 
Türkiye siyasetinde önemli görevler yüklenmiş iki dönemde bakanlık yapmış Hüseyin beyin yerine geldik. Hüseyin Bey bölgenin yetiştirdiği çok önemli bir isimdir. Onun bıraktığı boşluğu doldurmak çok kolay değildir. Birde aramızda çok başarılı arkadaşlar var. İki dönem belediye başkanlığı yapan bir arkadaşımız var. Diğer arkadaşımız dişi ve tırnağıyla kazıyarak gelmiş. Bütün olumsuzluklara rağmen üç dönem il başkanlığı yapmış bir arkadaşımız var. Ayrıca biz aynı yaşlardayız. Onlara abilik yapmakta kolay değil. Birde arkadaşlarla şartlarımız eşittir. Birde benim farklılığa ihtiyacımda yok. Tabi halkımızın beklentisine de saygı duymak gerekir.  
 
Tabi bir yerde birlik ve beraberlik olması için bir yöneticiye ihtiyaç vardır. Bunu da partimiz başarıyor.  Ben görevlerimi kimseye bırakmadığım gibi kimsenin de işine karışmam.  Kimsenin de görevlerinde gözüm yoktur.
 
İLÇE BAŞKANLIKLARI ATAMALIR SORULUYOR. ATAMLARLA İLGİLİ NE DERSİNİZ?
Bakın biz iki büyük deprem yaşadık. Tabi bunların dışında hala devam eden tehditler var.
 
TEHDİTLER DEVAM EDİYOR MU?
Evet tehditler var ve hala devam ediyor. Herkes bu tehditlerin nereden geldiğini de biliyor. Bunlara rağmen çok başarılı teşkilatlarımız var. Bu güne kadar başarılı çalışmalar yaptıkları gibi bundan sonra da başarılı çalışmalar yapacaklarından eminim. Bizler vekil olarak teşkilatlarla ilgili sadece görüşlerimizi söylüyoruz. Yeni oluşan ilçe başkanlıklarıyla ilgili görüşlerimizi söyledik.
 
Büyükşehir Belediye başkan adayı soruluyor? Hüseyin Çelik gelecek mi?
Hüseyin Beyle ilgili soruyu tabi ki kendisine sormak gerekir. Onunla ilgili bir şey söyleyemem. Bizim Büyükşehir Belediye Başkan adayı ile ilgili sorunumuz yoktur. Büyükşehirde aday adayı sorunumuz yoktur. Bunların çok başarılı olacaklarını da söyleyebilirim.
 
Aday belirlemesin nasıl olacak?
Halkımızı birkaç şeyden emin olsunlar ki onların isteklerin doğrultusunda en iyi adayı tercih edeceğiz. Bu seçim kapalı kapılar arasında gizli olmayacak. STK’lardan görüş alınacak, siyasi partilere sorulacak, halkın isteği bizim için çok önemlidir. Büyükşehir aday adayı konusunda bir sıkıntımız yoktur. 
 
Yani isimler belli mi?
A yada B planımız olabilir ama isimler bellidir.
 
Bu ismi Başbakan mı açıklayacak?
Evet, başbakan açıklayacak. Tabi müracaat etmiş arkadaşlar olduğu gibi, müracaat etmelerini isteyeceğimiz arkadaşlarda var.  Büyükşehir aday adaylarımızın hepsi altın gibidir.
 
Konteynır kent eylemi elinizde mi patladı?
 
Böyle bir şey yok. Konteynır kentte yaşandığı iddia edilen haberleri yapmak için gelen gazetecilerin yazdıklarını baktığınız zaman yapılan açıklamaların olumlu olduğunu görmeniz gerekir. Van’da yapılanların dünya rekorunu olduğunu yazan ve tv yayınlarında ifade eden arkadaşlar var.  Şuan Van’da yapılanlar dünyanın hiçbir yerinde yapılan işler değil. Japonlar bile yapılanlardan ötürü başbakandan bilgi alıyorlar. Bakın depremden 3.5 saat sonra Başbakan bütün kabinesiyle Van’a geldi. Bir yıl için dört defa Van’ı ziyaret etti. Bu hakikati göz ardı etmeyelim. Yaklaşık 252 gün bir ya da iki bakan vardı.
 
Mağduriyetleri ne durumda?
Orada maddi durumu iyi olmayan ailelerde var. Onların problemlerini çözmemiz lazım. Orada yaşayanların problemleri çözmesi gerekenler Van Valisi ile Van Belediye başkanıdır. Bakın biz icracı değiliz. İcracı olan ve bütçeleri bulunan valilik ve belediyedir.
 
Valilik konteynır kentte yaşayan vatandaşların kirasını karşılamadır. Belediyede orada bulunan arkadaşların evlerini donatırsa iyi olur. Çünkü icracı olanlar onlardır. Ben bu teklifleri Sayın Vali’ye de Sayın Belediye Başkanı’na da bu teklifi götüreceğim.
 
Devlet o vatandaşlara ev vermek zorunda değil ama onlara bakmak zorundadır.  Ben o arkadaşlara da söyledim. Eğer onlara ev verilme ihtimali olsaydı inanınki takipçileri ben olurdum. Ama böyle bir ihtimalin olacağını tahmin etmiyorum.
 
GÜÇLÜ STK VE GÜÇLÜ YEREL BASIN OLUŞTURMAMIZ LAZIM.
Zaman zaman Diyarbakır, Kocaeli ya da Bursa örneğini vermişimdir. Başarılı STK başkanları seçilmeye başlandı. Basında çok önemli gelişmeler var. Tabi bunu daha ileriye taşımamız lazım.
 
Bakın Diyarbakır’da STK ve yerel basın daha önce devletin yanlışlıklarını söylüyorlardı. Daha sonra örgüte yönelip onlara baskı kuramasın benim adıma kimseyi öldüremezsin, sen insanlara zulüm ve haksızlık yapamazsın dedi.  Peki, bizde ne oldu? Daha yeni yeni yeni devlet Kürtlere yanlış yapıyor dedi. Hakikate ve doğru göre yön almak lazım. Rüzgâra göre yön alırsanız bir şey çıkmaz.
 
BDP’Lİ SEÇMELERİN TAMAMI BENİM KARDEŞİMDİR
BDP ve diğer partilerin gönül vermiş bütün insanlar benim kardeşimdir. Bakın biz hizmet ettiğimiz yerlerde hep Vanlı kardeşlerimizle çalıştık. Şuraya yada buraya gönül vermişler diye hiçbir ayrım yapmadık.  Bakın ben aday olduktan sonra buraya geldim. Burada 54 gün kaldım. 54 günde saldırıya uğradım. Başkale’ye gittik. Orada bize 3 bin insan saldırmak zorunda kaldı. Bakın saldırmak zorunda kaldı diyorum. O zaman STK’lar ne yaptı. O zaman bir partinin çok önemli bir adamı ‘Ak Partililer niye Başkale’ye gidin milleti tahrik ediyor’ demişti. Ya böyle bir şey var mı? 60 bin seçmenin olduğu bir yere iktidar partisini gitmesi kadar normal bir şey var mı? Haksızlıklara karşı dik durmamız lazım. Haksızlıkları kabul etmememiz lazım.
 
Dünya demokratikleşme paketini olumlu bulurken, içimizde bazı siyasal partiler çok sert eleştirdi.
Bazı eleştiriler hoş değildi. Paket açıklandıktan sonra siyasi partilerden daha düzeyli daha seviyeli eleştiriler beklerdik. MHP paketten ihanet çıktı derken, BDP paket çıkmadan önce eleştirmeye başlamıştı.  Bu tür yaklaşımlar hiçbir katkı sunmaz. Türkiye’nin attığı adımlar önemlidir.
 
Türkiye bu tür adımlar attığında bence herkesin bakması gereken iki yer vardır. Biri Avrupa Birliği Parlamentosu diğeri Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisidir. Benimde iki yıldır görev yaptığım Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi bence dünyanın en demokratik meclisidir. 47 ülkeden giden milletvekilleriyle oluşan bir meclistir. Ben geçen yıl Türkiye Avrupa Birliği karma parlamento üyesiydim. Bu iki kurumda paketi çok övdü. Eleştirilerin zumladığı dönemde paketin övülmesi kayda değerdir. Bana göre sessiz devrimin seslisiydi. Bakın özel okul olsa da devletin bu eşiği aşması önemlidir.
 
Andımızı bu kadar rahat kaldırılması düşünülebilir miydi? BDP’nin bunu görmemesi tuhafıma gidiyordu.  Eleştiriler haklı olmalı. Sanki Ak Parti döneminden önce bütün okullarda Kürtçe eğitim vardı da Ak Parti bunu özel okulla sınırladı.
 
Kılıçdaroğlu’nun okullarda okunan andla ilgili verdiği tepkiyi anlayamadım. CHP bile paketi mahkemeye götürdü. Böyle bir ülkede yaşıyoruz. Bunu görmemek haksızlıktır.

Yorum Ekle



M.SALİH GEÇKEN
Copyright, 2017 © M. Salih Geçken - Kisisel Web Sitesi