12 Kasım 2017
BU ÜLKEDE YAŞANAN SESSİZ DEVRİMİ HANGİ KÜRT İNKÂR EDEBİLİR Kİ?
Hiç kimse bir gerçeği ‘Kendi ülkesinde garip ve parya bir şekilde yaşayan’ bu ülkenin öz evladı bir kesim insanın, bir kısım hakkının, belli bir zamana kadar tam olarak kullandırılmadığı gerçeğini inkâr etmiyor.

BU ÜLKEDE YAŞANAN SESSİZ DEVRİMİ HANGİ KÜRT İNKÂR EDEBİLİR Kİ?

 

Hiç kimse bir gerçeği ‘Kendi ülkesinde garip ve parya bir şekilde yaşayan’ bu ülkenin öz evladı bir kesim insanın,  bir kısım hakkının,  belli bir zamana kadar tam olarak kullandırılmadığı gerçeğini inkâr etmiyor.  

 

Bir kısım hakkın kısıtlanması, art niyetlilerinde alanda ve algıda zemin bulabilmesinin yolunu açtı. Kuzu postuna bürünen kutlar  kullandırılmayan hakların sözcülüğünü üstlenmiş gibi olsada, zamanın fırsatlarını kullanan kötü kalpler, iyi kalplere  'Fitne Tohumlarını’ ekme uğraşından da geri durmadılar.  Zamanın ve zeminin uygun olmasından ötürü kuzu postuna bürünmüş kurtlar uzun zaman fark edilmedi.  ‘Gönül Erleri’ ortaya çıkıp siyasal alanda yok olma riskine rağmen kardeşleriyle aynı masa etrafında oturma samimiyeti,  birilerinin hiçte arzu etmediği bir eylem ve söyledi. Bu samimi adımlar arttıkça sorunlardan beslenenlerin art niyetli planlarına da çomak sokulmuş oldu. Topu taca atma ataklarını böyle okumak gerekir.

 

Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere ülkeye hizmet eden ‘Gönül Erleri’ kısıtlanmış hakların tamamının verilmesi yönünde irade beyin edince, bir kesim insanda ciddi rahatsızlıklar oluşmaya başladı.  Zeminin ve zamanın şartlarından ötürü alanda ve algıda haksız bir şekilde yer bulma şansını elde eden  zevatlar ‘Hakkın’ gelişiyle ‘Batılın’ zeval bulacağından emin olduklarından fitne ve fesadın devam etmesi için zehir eken dillerinin volümünü yükselterek olumlu gidişatı durdurmaya çalışıyorlar.

 

Laf ebeliği ve gevezelikten başka bu topluma katkısı olmayanlar, ‘Gönül Erlerinin’ yürümek istedikleri ‘Rahmet Yolları’na engel olamayacaklar. ‘Samimi Gönüller’ iyi niyet ve toplumsal pratiğin galibi olacaklardır. Birileri bu olumlu gidişatın günlük yaşama dönüşümünü biraz öteler hepsi bu kadar. Yeniden yazılan ‘Onurlu Tarih’in kahramanları bu olumlu gidişatın bir an önce hayat bulması için mücadele yoğunluğunu içindeler.  Biraz gecikmeli olsa da, iyiler bu çözümün galibi olacaktır. 

 

Daha önce yazdığımız gibi, Beyaz Türklerin sarışın çocukları da; Beyaz Kürtlerin esmer çocukları da çok iyi biliyor ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve birlikte hareket ettiği kadro  ile inkâr ve ret politikaları tarihin çöplüğüne atıldı. Bölge halkı olarak bir tek OHAL’ ın kaldırılmasını bile büyük bir nimet olarak kabul etmiştik. Nereden nerede dememek mümkün mü? Bu ülkede yaşanan ‘SESSİZ DEVRİM’ i hangi vicdan inkar edebilir ki? Bu gün gelinen bu noktayı 10 yıl önce kim hayal edebilirdi ki?

 

 Kendi ülkemizin öz evlatları olan bizler  ‘YENİDEN YAZILAN ONURLU TARİHİN’ bir yerlerinde yerimizi almak zorundayız.   Van’ın simgelerinden Van Kedisi gibiyiz. Sözlerimiz farklı olsa da, tek bedende yaşayan ‘BİR’ iz.

 

Yorum Ekle



M.SALİH GEÇKEN
Copyright, 2017 © M. Salih Geçken - Kisisel Web Sitesi