15 Kasım 2017
33 KURŞUNDAN BİNLERCE ÖLÜME
Yıl: 1943 Yer: Özalp Tarihe İzdüşümü: 33 kurşun Suçlu: Orgeneral Mustafa Muğlalı Haber elemanı ( Org.Mustafa Muğlalının haber elemanı) : Heci Şevalet ( 33 Kurşun adlı eserin yazarı Günay Aslan’ın dedesi) Tarihin tek tanığı: Yukarı Mezruk’ta bulunan Kamil Beyin oğlu Zeki Bey. O dönemin Zati Askerlerinden biri. (Aldığım bilgi bu )

Yaşanan bu olayın birçok kahramanı var.

Olayın yaşandığı gün 7—9 nöbetinde tutukluların en saygın insanı olan Sultanı Koro’ya ağam buralarda bir şeyler oluyor. Ben Zindanın kapısını açayım siz buradan kaçın diyen Refik Tatar.

 

Evladım biz devletimize ne yaptık diyen Sultanı Koro ve orda bulunan tutuklular.

 

Büyüklerimiz tarafından yaşanan olayın en büyük suçlusu olarak anılan Heci Şevalet. (İddialara göre Heci Şevalet, Mustafa Muğlalıya haber elemanı olarak çalışan bir kişi. O masum insanları ihbar eden ve suçlayan Heci Şevalet.)

 

33 Kurşun adlı eserin Yazarı Günay Aslan’ın dedesi Heci Şevalet yaşanan olayların anlatımında hiçbir zaman ismi anılmamış.

Zati askerlerin, İran sınırından geri döndükten sonra, Mustafa Muğlalı’ya kendi halkını şikayet eden Şevalet’i orda bulunan halk en büyük suçlu olarak algılamış. (Halende konuşuluyor.)

 

 

İnfaz kararını veren Mustafa Muğla’lı devlet tarafından suçlu bulunmuş, cezaevinde ölmüştür.

Ya Heci Şevalet ve o dönemde halkını ihbar edenler.

Ya onlar gibileri…

 

Özalp’te yapılmak istenen 33 Kurşun Anıtı’nın beni ilgilendiren boyutu halkımızın gelenek ve görenekleriyle ilgili olan kısmıdır.

 

Bu bölgede yaşayan Kürtlerin, Türklerin ve diğer milletlerin gelenek ve göreneklerinin göz ardı edilmeden yapılması ikazını kendimce yapmış olayım.

 

O gün orda kurşuna dizilerek öldürülen Müslüman kardeşlerimize uygun bir anıt yapılmasının bir zaruret olduğunu söyleyeyim.

 

Yok halkımız için deyip kendi bildiğiniz gibi bir anıt yaparsanız benim gibi yüzlerce insanda samimiyetiniz konusunda şüphe uyandırısınız.

 

Halkımıza söz verdik yapmak zorundayız, açıklamanıza da bir şey diyemem. Sizi bu konuda eleştirmek benim haddime düşmez.

Eğer halkım istiyor diyorsanız o zamanda halkın kültürünü göz ardı etmeden yapmanız gerektiğini siz benden daha iyi bilirsiniz.

 

Eğer halk için yapıyorsanız o zaman dikkat etmeniz gereken birkaç şeyi ben hatırlatayım.

Bizim halkımız mezarlarında dua okur. Orda yatan insanlara dua eder, hayır hasenatlarda bulunur.

 

Bizim kültürümüzde ve adetlerimizde mezarlarda şiir okunması diye bir şey yoktur. Bir Özalp lı ve bir muguri olarak bunu  biliyor ve söylüyorum.

Hele karanfil bırakmak ve mum yakmak…

 

Bana söyler misiniz Özalp’te yaşayan hangi insan bunu istiyor?

Katledilen insanların mezarına Özalp’lı kardeşlerim gidecek, oraya karanfil bırakacak ve mum yakacak.

Bunu halkımız istiyor bizde böyle yapıyoruz diyemezsiniz.

Biz istiyoruz, biz yapıyoruz orda bulunan Müslüman Kürt kardeşlerimizin de dönüşmesini istiyoruz derseniz ona da eyvallah.

 

Kültürümüze ters olmayan bir anıt yapma fikrinizi, seçilmiş bir Belediye Başkanı olduğunuz için saygı duyuyorum.

Sizde bu halkın değerlerine saygı duyarak, halk adına yapacağınızı söylediğiniz bu anıtı halkın istediği bir şekilde yapmalısınız.  

Mum…

Karanfil…

Şiir…

Tarihimize kara leke gibi düşen 33 Kurşun olayındaki Heci Şevalet mi? Yoksa bir toplumun kültürel ölümüne sebep olan bir kişimi?

 

İnsanlar yanlış yapanları bazen unutuyorlar. Gün geliyor tarih tekrar karşımıza çıkarıyor.

 

 

 

 

Yorum Ekle



M.SALİH GEÇKEN
Copyright, 2017 © M. Salih Geçken - Kisisel Web Sitesi