04 Aralık 2017
BAKAN YARDIMCISI FATİH ÇİFTÇİ OLMASAYDI….
Adalet hakkın teslimi İse… Hakkın teslimi, Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftçi’ye dua ve teşekkürü zorunlu kılıyor.

Van’ın Fatihi olmasaydı, Kapıköy sorunu bu kadar kısa sürede çözülür müydü?...

İşin uzmanları 'İMKANSIZ' diyorsa bana farklı yorum yapmak düşmez…

Kapıköy tabiki bir gün yapılırdı.…

Ama on yıl mı beklerdik?... İki tane on yıl mı beklerdik?...

Uzun süre uğraş vermemiz gerekeceği kesindi..

Daha önce de çok uğraşıldı...

Çok mücadele edildi...

Bir türlü sonuç alınamıyordu değil mi?...

 

&&&

Güç ve makan farklı bir şey…

Güç ve direnç  sonuca daha kısa sürede ulaştırır.

Benimde anlatmak istediğim bu...

Yani, Fatih Bey Bakan yardımcısı olmasaydı…

Bakan yardımcısı olan Fatih Çiftçi olmasaydı çok beklerdik..

Kapiköy Sınır Kapısı yılan hikâyesine döner…

Bu hikayede uzunca bir süre Ankara’dan geri dönerdi….

&&&

Asla olmazdı diyenlerden değilim...

Mutlaka bir gün bizim Kapiköy Sınır Kapısına bir el atıldırdı...

Mutlu sonu görmeye bizim neslin ömrü yeter miydi?...

Burası mauamma…

&&&

Makamda önemli…. Makamı doldurmakta…

İşin yakın şahitleri 'Bu iş söke söke…Bastıra bastıra' ancak oldu diyor.

Siyaseten muhalif olanlar bile makam ve direncin hak teslimini kabul ediyorken, bize ne oluyor?...

Çekemediğimiz yada kabullenmek istemediğimiz ney?...

Emin olun ki, Fatih beyin çok yoğun mücdelesi olmasa, bakan yardımcılığı bile yetmezdi ‘Kapköyü’ bu kadar erken gündeme almaya...

Allah razı olsun…Başka ne diyem ki….

Kim ne der bilemem.... İlgilenmiyorumda...

Van'ın şu dönemdeki en büyük fatihi 'FATİH ÇİFTÇİ' dir.

 

 

SANA KIYANLARA LANET OLSUN CAN KARDEŞ….

 

Hayat hikâyesi o kadar acı ki...

Lanetli terörün sebep olduğu ölümünden daha beter...

Henüz 16 yaşında...

Anne ve dört kardeşin  geçim kaynağı….

Ailenin ekonomik umudu…

Sosyalist tabirle ‘Emekçi’…

&&&

Her annenin kızı canı ya, nazlısı ya, bir tanesi ya….

Eminim Dicle’de öyleydi…

Annesinin hem canı, hem nazlısı, hem de bir tanesiydi.

Kızılcık şerbeti içen anne mecbur olmasa  16 yaşındaki meleğinin o saate kadar çalışmasına izin verir miydi?..

Tabi ki çalıştırmazdı…

Muhtemelen anne de mecburdu… Dicle’de…

Dicle çalışmasa aile geçinemeyecekti…

Dicle çalışmasa kardeşleri belki giyinemeyecekti…

Dicle çalışmasa aile belki bin bir zorlukla karşı karşıya kalacaktı…

&&&

O saatte yatak keyfi yapma şansı yoktu Diclenin...

Her zamanki gibi işteydi...

Ekmek kavgasındayken lanetli bombaya yenik düşüverdi küçük bedeni…

Nereden bilebilirdi ki lanetli bir bomba onu canından edecek…

Beyaz duvak hayalleri, beyaz kefenle sonlanacak…

&&&

Hani kızlar nazlı olur deriz ya...

PKK'nı bombasıyla hayatını kaybeden Dicle hiç nazlanamamış…

Hayatın zorluklarına direnmek zorunda kalan Dicle çalışmış…

Çalışmış…. Çalışmış….

Kazandıklarını ailesinin günlük ihtiyacına aktarmış..

Kazanmış,  ailesiyle paylaşmış…

Kazanmış, kardeşlerinin günlük ihtiyacına harcamış…

Dolabında onlarca çift ayakkabısı olmadığı gibi kat kat elbiseleri de olmamış.....

Hayat omuzlarına o kadar ağır bir yük yüklemiş ki...

Yaşı henüz 16 olsa da bir anne dört kardeşin  yükü omuzlarındaymış...

Her şeye rağmen Allah’a sığınmış…

Var olanla şükretmiş…  

&&&

İsyana bütün kapılarını kapatan Can kardeş...

Lanetli bir bombayla hayatını kaybeden şehit 'Dicle İdrak, Rabbim seni en iyi kullarıyla haşretsin...

Rabbim seni katleden zalimlerden, onlara destek verenlerden hesabını kat be kat sorsun...

&&&

Kardeş bizi affet…

Sana hiçbir şey yapamamışken…

Senin bu hikayenin farkında olmadan keyifle  yaşıyorken…

Umutlarına bile kulak kabartamamışken…

Sana bu zorlukları  bile çok görenler utansın…

Umutlarını senden çalanların iki cihanda yüzü kara olsun... 

Rabbim onları perme perişan etsin…

Melek yüzlü kardeşim Rabbim sana rahmet etsin...

Sana kıyanlara da on binlerce kez lanet olsun...

BİZİ AFFET…. BİZİ AFFET… BİZİ AFFET…

 

KAHRAMANLAR ZOR GÜNLERDE BELLİ OLURMUŞ

 

‘Kahramanlar zor günlerde belli olur’ der atalarımız...

'Zor, kahramanların imtihanıdır'da denebilir.

 

Van eski Valisi şimdiki Antalya Valisi Sayın Münir Karaloğlu’nun  darbe akşamı yaşadıklarını Sabah Gazetesi yazarı Yavuz Donat’tan okuduk.

 

Vali askerlere darbeye karşıysanız birlikte kamera karşısına çıkalım diyor.

Darbeye karşı olduğunu söyleyen askerler sağa sola yalpalanınca…

Emir komuta falan deyince….

 

Karaloğlu: - Ne emiri?.. Ne komutası?.. Emir komuta zinciri mi kaldı?. Alçaklar Meclis'e bomba atıyorlar, siz bana emir komuta zincirinden söz ediyorsunuz?. Şu andan itibaren Antalya'da emir de bende, komuta da. TV'ye çıkıyor musunuz, çıkmıyor musunuz?

 

Liderlik cesareti bu..

Aması da fakatı da yok...

Cümleler net ve açık…

Karaloğlu örneğinde olduğu gibi liderler halktan yana olmak zorunda...

Liderler korkak olmayacağı gibi...

Korkaklarda lider olmamalı...

Unutmadan;

Askerlere de sonuca katlanacaklarını da sözlerine ekliyor, Sayın Karaloğlu....

&&&

Hep sorarlardı neden Karaloğlu?...

İşte bunun için…

Kahramanlar olmayacakta, kim olacaktı?...

Cesaret samimiyeti, samimiyet ise sevgiyi tetikler. 

Onu için saygı duyduk...Onun için sevdik...

Sayın Valim Allah sayınızı artırsın... Sayınız artsın ki, kötüler azalsın...

 

 

 

 
 
Yorum Ekle



M.SALİH GEÇKEN
Copyright, 2017 © M. Salih Geçken - Kisisel Web Sitesi