27 yaşında bir katil, 13 yaşında hayatını kaybeden bir
gariban vatandaşımız.
Boyacılık yaparak ailesine yardımcı olmaya çalışan C.K
isimli kardeşimiz, Canavarlık yapan U.A’nın iğrenç emelini tatmin ettikten
sonra öldürdüğü fidanımız.
Boyacılık yaparak anne, baba ve beşkardeşine yardım
etmeye çalışan emekçi bir kardeşimiz idi “C.K.”
Mecburiyetin ne olduğunu bilmeyen insanların, “Bu
yaştaki çocuk çalıştırıl mı?” denecek yaşta olan bir gözyaşımız.
*******
Onun babası da oğlunu nazlı bir şekilde yetiştirmek
isterdi elbette.
Bir eli yağda diğer eli balda; Yedikleri önünde
yemedikleri arkasında olan çocuklar gibi büyütmek beklide en büyük hayali idi.
Kapıdan girdiği zaman diğer kapıdan imanı çıkaracak
kadar etkili olan garibanlık çocuğunu çalışmak zorunda bırakmıştı.
12 yaşında olmasına rağmen emeği ile ekmeğini
kazanmaya çalışan bir kardeşimizi kazandırmak istediği birkaç lira için
kandırmıştı.
Katilin ifadesinden anladığımız iğrenç emelini uzun
zamandan beri düşündüğü bunun için fırsat kolladığını anlıyoruz.
*******
27 yaşında bir canavar.
Kendi emellerini uygulayabilecek imkânı ve zamanı
bulduğu için deşifre olan bir katil. Bu güne kadar kendini toplum içinde
gizlemiş canavarlardan biri.
Zamanı ve mekanı olmadığı için hala içimizde
dolaşanlar varsa bunları hangi teknolojik aygıt tespit edecek.
Kim deşifre edecek…
*******
Hastalık üreten dış uyarıcıların önüne geçme güncüne
sahibiz.
Yeter ki biraz daha özverili yaşayarak, kendimizle
birlikte toplumun bütün katmanlarını düşünelim.
Ahlak kurallarını hayatımızın bir parçası olarak
yaşamaya çalışmak zor olmamalı.
Sapık bir katil…
12 Yaşındaki bir çocuğa tecavüz ettikten sonra öldüren
bu aşağılık insanın bu hale gelmesin de toplum olarak bizim hiç suçumuz yok mu?
Bu ve bu tür insanlar bizim aramızda büyümedi mi?
O da bizim sokaklarımız da çocukluğunu yaşamadı mı?
Bizim sokaklarımızda büyüyen canavar nasıl bu hale
geldi düşündük mü?
Bu insanı bu hale getiren dış uyarıcıların ne olduğunu
emniyet tamamen öğrenecektir.
Ben şimdiden tahminimi söyleyeyim:
“Seyrettiği
pornografik filmlerden sonra bu hale gelmiştir.”
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın felsefesini, bize
dar gelen bir gömlek gibi giydirmeye çalışırken bu yılanın bir gün bizimde
canımızı yakacağını hiç düşündük mü?
Bize dokunmayan yılanın başını küçükken ezelim ki, bir
gün bize dokunmasın. Her türlü hastalık
merkezlerini el birliği ile ıslah etmenin yolunu mutlaka bulmalıyız.
Kimilerine nasihat ederek, kimilerine yeni iş imkanı
yaratarak, kimilerinie gerçekliğimizi anlatarak.
*******
Bu hastalıkların ortaya çıkmasını beklemeden
hastalıkları üreten merkezleri kontrol altına alıp onları ıslah etmeliyiz.
Herkes üstüne düşen görevi yerine getirebilirse,
hastalıklarımızı tedavi etme şansızımız artar.
Acılı Baba Vali Münir Karaloğlu’na:"Bütün aleme ibret olsun diye oğlumun katilini Beşyol meydanında
asın" diye yalvaran babanın acısını bir daha yaşamayalım diye hep birlikte
toplumsal temizliğe….