Toplumsal şiddetin önüne geçmenin en doğru yolu:
“Şiddeti ailenin içinden yok etmek.”tır. Ev halkına şiddet uygulayan bir
insanın, sokakta maruz kaldığı şiddete isyan etmesi de bir anlam ifade
etmeyecektir.
İlk doğruları ilk yanlışları yaşadığımız yer
evlerimiz içi değil miydi?
Mahremiyetlerimizi saklar, sevinçlerimizin bazen
de hüzünlerimizin bir kısmını paylaşırız aynı yürekte yaşadığımız insanlarla.
Evimizin içiydi ilk mahremiyetimiz.
Kendimizi güvende hissettiğimiz, aynı zamanda
korunması gereken yer.
Zaman geçtikte alanlarımız genişlemeye başladı.
Evden sonra sokağımız bizim için önemliydi.
Sokağımızda yaşayan bayanlar bizim için korunması gereken bir çiçek gibiydi.
Mahallemize sığamaz olduk. Artık mahallecilik
oynamaya başlamıştık.
Derken Şehir,
Büyük evim.
VAN…
Yıllarca özlemini çektiğim Sevdam.
Herkesin gitmek için çaba harcadığı
“İstanbul”da, özlemiyle “Gözyaşı Döktüğüm” VAN…
Benim “İlk ve Tek”
milliyetçi tavrımdı.”Van Sevdası”
***
Büyük Sevdalar büyük
kavgaları gerektirir.
Uğruna ölünmeyi göze
alınmayan hangi sevda büyüdü ki bu gök kubbenin altında.
Sıradan bir insanı
“Mecnun” yapan “Leyla” denen kara kuru bir kız değimliydi?
&&&&
Kara kuru bir kızı
tarihte silinmezler arasına katan ise Mecnun(Deli) Kays dene sıradan bir adamın
yüreğinden silinmez aşkı değimliydi.
***