02 Aralık 2017
HER YERDE SORUN HER YERDE SIKINTI
Hayatın neresinden tutarsanız tutun sorun. Ne yaparsanız yapın, nasıl yaşarsanız yaşayın sıkıntı. Bakış açınıza göre yaptığınız değerlendirmelerde önemli değil, her şey problem de diyebilirsizin.

Gökyüzüne baktığınız zaman mutlu olmak için bir çok bahanenizde olabilir.
Bütün olumsuzluklar arasından bulabileceğiniz küçücük bir ayrıntı bile sizleri mutlu etmeye yetebilir.
En zifiri karanlıklarda bile umudunuzu yitirmeden bekleyebilirsiniz. Güneşin doğuşunu bekleyen aydınlıklar gibi.
 
Kendinizi en iyi olarak görüp, etrafınızdaki insanları beğenmeyebilirsinizde.

 Kinik Diogenes hakkında, onun gündüzleri Atina sokaklarında elinde fenerle dolaşarak, dürüst bir adam aradığı söylenir. Diogenes gibi ahlakın erdemin referansı olarak kendiniz de görebilirsiniz.
 
Dünyanın birçok lideri tarafından suçlanan ama onun gibi sade bir hayatı yaşayamayan İran İslam Devrimin Önderi İmam Humeyni gibi basit bir evde oturup, sade  bir hayat da yaşabilirsiniz.
 
Hitler gibi  insanları çabuk etkileyebilecek özelliklere de sahip olabilirsiniz.
Üstün irk düşüncesiyle hareket edip milyonlarca insanın ölümüne sebep olduktan sonra yaşamınıza tek bir kurşunla son vererek.
 
Oturduğumuz koltuğun siyah derisine aldanarak gücümüzün farkında olmadan insanlara tepeden de bakabiliriz.
 
Bildiklerimizin en doğru, başkaları tarafından söylenenlerin yanlış olduğuna inanarak hayatımızı boş bir şekilde de yaşabiliriz.
 
Kendi menfaatlerimiz doğrultusunda, insanlara iftira atıp onları rezil de edebiliriz.
 
Her şeyi yaparız da arkamızda bıraktığımız izleri bir türlü silemeyiz.
İnsanların zihninde oluşan algıyı silebilmemiz mümkün değildir.
Hele o sevgi denen illet var ya: “Hallacı dininden ettiği söylenen” o insanların   kalbine bir türlü nakşedemeyiz.
Zamana ve zemine aldanmadan, insanlara yapabileceğimiz iyilikleri tarih görünmez kalemlerle kalplere o kadar güzel yazıyor ki.
Bir sorun adına ne derseniz deyin.
Bu sorunu çözmek için yola çıkmış bütün insanların tarihte bırakacakları iz o kadar önemli ki.
İster sağ deyin, ister sol deyin.
Zaman hem sağı siliyor hem de solu.
İnsanlar zaman süzgecinden geçtikten sonra yapılanlarla ilgili yapılan güzelliklere bakıyor.
12 Eylül ihtilalını yapan insanları ne kadar eleştirirsek eleştirelim.
Halkın büyük bir çoğunluğu, kardeş kavgasını bitirdiği için o dönemi insanları gizlide olsa dua ediyor.
Sizlerde halkın dualarını kazanmaya ne dersiniz.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Yorum Ekle



M.SALİH GEÇKEN
Copyright, 2017 © M. Salih Geçken - Kisisel Web Sitesi