Senaryo da, Van’da yaşanan depremden yaklaşık iki ay sonra Van’a
biri gelmiş olsun…
X Belediye Başkanı...
Van’a gelen X belediye başkanı;
Bir gün içinde bütün eksikleri tespit edip…
“Hükümet iki yüzlüğünü ortaya koydu. Yardımları Türklere yaptı”
diyerek…
Abartı yaparsa…
Cemaat ne yapar?.... Susar mı?
***
Halk;
Başkan bu halkın büyük çoğunluğu Kürt’tür.
Birde, yardım dağıtımında ırk ayrımı yapmak mümkün değildir.
Kürdü yada Türkü bilmem ama yardımları
ısrarcı olanlar alıyor.
Der mi? Demez mi?
***
El insaf…
Bütün eksiklik ve hatalara rağmen ‘Binler’ çaba gösteriyor.
Birde, siz daha dün geldiniz.
Bu güne kadar bizi hatırlamayan sizler, suçlama yerine keşke ilk
günden hatırlayıverseydiniz?
Diye sitem etmez mi? Sitem edene dünya
alem hak vermez mi?
***
Bence sorgulayanlar… Sorgulamayanlardan fazla olur.
Kabule hazır olanlar hariç…
Ne dersen de… Emre amadeler hariç…
***
Senaryo bitti.
Aşağıda okuyacağınız açıklama gerçektir. Espri sanmayın…
Valla gerçek…
*** Van Depremi ile birlikte devletin ikiyüzlülüğünün bir kez daha
ortaya çıktığını aktaran Varto Belediye Başkanı Gülşen Değer, iki gün boyunca
yaptıkları gezilerde bu ikiyüzlülüğü bariz bir şekilde gördüklerini belirtti.
(dikkat 58 gün sonraki iki gün)
Hükümetin Kürt halkını ötekileştiren
tutumunun bir kez daha depremle açık bir şekilde ortaya çıktığını aktaran
Değer, “Bu depremde enkaz altında kalan Van halkı değil, AKP’nin ve sistemin
kendisidir. Ben bu bölgede yaşayan bir kadın ve bir anne olarak gördüm ki
yapıldı denilen şeyler yapılmamış. Burada verilen sözler yerine getirilmedi.
Halkımız el ele vererek Van’ı yeniden inşa edecekler. Devlet bizi görse de
görmese de biz burada, halkımızın yanında olacağız” diye konuşmuş…
***
Bizim iki ayda göremediğimizi siz iki günde görmüş olabilirsiniz…
Yetenek…
Sayın başkan, bu yıkıntıları ve acıları yaşayalı 58 gün oldu..
Biz sizi 58 gündür hiç göremedik… Neredeydiniz?...
Sizde esebilirsiniz… Acılarımızı
kendinize alet etmeyin yeter.
***
Kimin ne yaptığını…
Yapılanların ne olduğunu…
Biliyor ve minnetle anıyoruz.
***
Van’a yapılan yardımlar Türkiye’de deprem yaşanan diğer bölgelere
yapıldı mı?...
Yapılmadı…
Devlet… Hükümet… Avrupa…Barzani…Erbil…Halk…Türk…Kürt…Laz…AK
Parti…CHP…MHP…BDP…Saadet…Tarikat…Müslüman…Hıristiyan…Yahudi…Dinli…Dinsiz..
Herkes yardıma koştu.
Yardımlar Van’da yaşayan halka tam olarak ulaştırılabildi mi? Diye
sorarsanız…
Hayır derim.
Yeterli mi? Elbette yeterli değil.
Eksiklikler var ama dağıtımda ‘ART
NİYET ARAMAK ART NİYETLİLİKTİR.’
BEN KONUŞUNCA ONLAR, ONLAR KUNUŞUNCA BEN…
Onlar suçluyor. Ben susuyorum.
Ben soruyorum. Onlar susuyor.
&&&
SORU:
Suçlamaktansa….
Suçladıklarımıza ihtiyaç bırakmayacak hizmeti yapsaydınız…
Bu halk sizin yaptıklarınızı unutur
muydu?
&&&
Bu halk eylem bekliyor.
Kırıcı laflar… Gereksiz açıklamalar…
Çalışanların şevkini kırıyor. Bilin…
BAŞ SAĞLIĞI DİLİYORUM
Depremden sonra gönüllü bir şekilde çalışıyordu. Kardeşleriyle
birlikte…
Dün sordum.
‘İzne ayrılmış’ dediler.
‘Bu işte izin mi olur?’ dedim. Cevap vermediler.
Kardeş ‘Vanlıların ihtiyacı bitmiş olmalı ki, gönüllü olarak
yaptığın yardım dağıtım işini bırakmışsın’ deyince… Üzüntüsünü paylaştı…
Burhan İnan’ : ‘Amcam Fikri İnan’ın eşini kaybettik.’ deyiverince,
unutmamamız gereken ölüm bir kere daha kendini hatırlattı.
Başın sağ olsun.
HAFTANIN KiTABI
** Yazmak istediği kişiden dayak
yemesine rağmen Çetin AĞAŞE yılmadı.
** Elazığ'da yaşayanlar Yeşil ismini
duyunca sus pus oluyorda... Herkeste ölüm sessizliği...
** Asıl Yeşil, Mahmut Yıldırım mıydı?
Yoksa Yeşil'e ulaşımı engelleyen bir
gönüllü? 'Yeşil'i araştırıyordu.
** Milyarlarca tahsilata rağmen,
cebindeki borç kağıdı ne anlam ifade ediyordu?
** Binlerce soruya aranan cevaplar
peşinde koşan Ağaşeden, 'Kod Adı: Yeşil' adli eser.
** Yıllar önce yazılmış olmasına rağmen
güncelliğini koruyan bir kitap.