2011 yılına kadar: “Televizyon ekranlarında, gazete
sayfalarında, radyo mikrofonlarında” malzeme olarak kullanacağımız...
İstediğimiz gibi evirip çevirerek semizletip 2011
yılında dillerden dillere destan gibi anlatacağımız yeni kurbanımız...
Bir tek emriyle Van’lı yöneticileri karşısında arzı
endam ettirecek….
Bir telefonuyla bütün ihaleleri peşkeş çektirecek….
Yakınlarından başka kimseye kuru ekmek bile
yedirmeyecek yeni kurbanımız...
Yer yüzünde işgal ettiği yer kadar kıymeti olmayan gereksiz mahluklara
konuşacak malzeme üretecek...
Bir önceki ismin yerine vakit geçirilmeden hemencecik
oturtulan kurbanımız : “İkram Dinçer”
hayırlı ve uğurlu olsun.
Siyasetin içine, simetrik puştluğu o kadar güzel
yerleştiriyoruz ki. Allayıp pullayarak bir düşman yaratıp halkın diline
düşürüyoruz.
Van sevgisine en dürüst yanımızı katarak düalist
paganımızı tatmin edecek bir düşman yaratmadan yaşayamıyoruz sanki.
Hiç dikkat ettiniz mi?
Paganistlerin ilahlarıyla bizim ürettiğimiz
düşmanların güçlerinde hiçbir sınır yok.
Dileyen dilediği gibi at oynatıyor toplum içinde.
Biri asıp kesiyor, bizimki bütün toplumu esaret
altına alıyor.
Paganların ilahlarıyla, bizim ürettiğimiz düşmanlar
hep kendileri için çalışıyor gibiler.
Paganların ilahları üretilenleri, bizimkiler ihaleleri
alır.
Bırakın be kardeşim.
Siz bu halkı ne olarak görüyorsunuz.
Bu konuşmaları yaparken halkı rencide ettiğinizi,
Sizden temiz yüreklere sahip olan milletimizi aşağıladığınızın farkında
mısınız?
Allah aşkına bu toplumu pagan bir topluma dönüştürmekten vazgeçin.
Sanal bir güç yarattıktan sonra, o sanal düşmanı da halkla aktarıyoruz
numarası yaparak kirli emellerinize alet etmeyin.
Toplum nezdinde kötü işlere bulaşan düşmanları siz
üretiyorsunuz.
Ürettiğiniz o düşmanlar karşısında en çok eğilen siz
oluyorsunuz.
Bir zamanlar mazbatasız bakan diyordunuz.
Mazbatasız Bakan dediğiniz insan karşısında, kemer
hizasına kadar siz eğiliyordunuz.
Tek bir emirle ihaleler dağıtılıyor diyordunuz.
İhale konusunda o insanları en çok siz rahatsız
ediyordunuz.
Tayinler konusunda emirleri geri çevrilmez diye siz
dillendiriyordunuz.
Yapmak istediniz birkaç tayın için “Asena” gibi siz
kıvırıyordunuz.
Bu toplumu koyun sürüsü görmekten vazgeçin.
Önce sanal bir düşman yaratıp halka lanse eden siz.
Sonrada düşman diye ilan ettiğiniz insanla en fazla
yemek yiyip çay içenlerde siz.
Halkımız bu numaralarınızı yer mi bilmiyorum? Ama
sizin numaralarınızı biz yemiyoruz.
Siz numaraları yedirdiniz biz aç kaldık.
Biz numaralarınızı yedik siz yedi sülalenize yetecek
kadar para kazandınız.
Siz numaralarınızı yediremeyeceksiniz; büyük bir
ihtimalle biz aç kalıcaz.
Biz numaralarınız bu defa yemiyecez; siz açıkta kalacaksınız.