13 Kasım 2017
HALKLAR KENDİ DEVLETLERİNİ KURMA HAKKINA SAHİPTİR
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekerya Yapıcıoğlu, halklar istedikleri takdirde kendi devletlerini kurma hakkına sahip olduklarını belirtti.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekerya Yapıcıoğlu, halklar istedikleri takdirde kendi devletlerini kurma hakkına sahip olduklarını belirtti.
 
Tutku Radyo’da Salih Geçken’in sunduğu programa konuk olan Yapıcıoğlu: ‘Bediüzaman’ın memleketinde ondan bahsetmemek olmaz. Bediüzaman ‘Menfaatle yapılan siyaset canavar’a döneceğini söylüyor. Biz  
 
Partinizin Van’da yoğun bir çalışması mı olacak?
 Partimizin 1 nci olağan  kongresinden sonra Genel İdare Kurulunun ikinci toplantısını  Van’da yapmaya karar verdik. Seçim sürecinden dolayı  yoğun bir çalışma içindeyiz. Van’da bu gün ve yarın toplantılarımız olacak.  Partili arkadaşlarımızla değerlendirmelerimiz olacak.
 
Van’daki çalışmalara partinin gelişimi ile mi ilgili?
Hem parti teşkilatlanmak çalışmaları, seçim hazırlık çalışmaları hem de iç ve dış gündem değerlendirmeleri olacak. Genel olarak gündemi ve siyası konuları ilgilendiren değerlendirmeleri arkadaşlarımızla tartışıyoruz. Değerlendirmeler yapıyoruz.
 
Yeni bir partisiniz. Yeni partilerle  ilgili değerlendirmeler güçle ilgili olur. Toplumda taban bulur mu? Bulmaz değerlendirmelerinde ümitsiz değerlendirmeler yapılır. Sizin bu kondua bir endişeniz var mı?
Bu konuda bir endişemiz yok. Biz üstümüze düşen çabayı emeği harcayacağız. Tabi başarının Allah’ın dilemesi ile olacağını da biliyoruz. Bu inançla yola koyulduk. Biz inanıyoruzki Allah çalışanın emeğini boşa çıkarmaz. Çok kişinin düşündüğünden kısa bir süre önce bir yerlelere geleceğiz inşallah.
 
Böyle bir beklentiniz var?
Beklenti değil de  böyle bir inancımız var. Buna inanıyoruz.
 
Yeni parti olmanıza rağmen dünkü yemeğiniz çok kalabalıktı. Bazı gazeteci arkadaşlar şaşkınlıklarını gizleyemedi. Tabanınız olmadığı iddiası vardı. Bir ön yargı mı var?


Bizden kaynaklanan eksiklikler olabilir ama bu sadece bununla izah etmek mümkün değil. Sizinde belirtiğiniz gibi siyaset sahnesinde yeni bir partiyiz.  Yaklaşık 7 ay önce partileşmeye başladık.  Bu sürede ülkenin yaklaşık yarısında teşkilatlanma çalışmamızı kurduk. Tabi bu faaliyetlerimizin görülmemesi noktasında basına olan şikâyetlerimiz devam ediyor. Tabanı geniş olan basın görmezden gelince halk çokta haberdar olmuyor. Ama seçimden sonra halk bunun böyle olmadığını görecek.
 
Mısırda yaşanan olayları batı basını görmemezlikten geliyor. Türkiye’de de öyle bir hava var. Bunlar çok mu güçlü ki istedikleri zaman karartma yapıyorlar.
Şu an Mısırda yaşananlarla Türkiye’de Gezi Parkında yaşananlar İslam ülkelerinde yaşananlar , Mali’de, Somali’de, Afganistan’da , Irak’ta ve Suriye’de yaşananlar tamamen birbiri ile bağlantılıdır. Bunları bir birinden bağımsız düşünmek doğru değil.   Mısırda birkaç darbeci genelarıl, yada birkaç kuklanın işi değil. Bilimde , basında ve  siyasal alanda güçlenen o insanlar dünya genelinde yaptığı organize faaliyetlerdir.
Suriye’de yaşanan ları BDP zafer giden yol olarak okurken, Ak Parti Kürt devleti projesi olarak okuyor. Ayrıca orada yaşananları İslam ve Marksizmi çatışması olarak okuyanlarda var. HÜDA PAR Suriye’de yaşananları nasıl okuyor?


Ben Suriye’de yaşananları İslam ve Marksizm çatışması olarak görmüyorum. Geçen yıl Van’da yaptığımız basın açıklamasında Suriye’de yaşanan olayları ümmet içersine atışmış en büyük fitne olduğunu söylemiştik. Bu ateşin ümmet arasında yıllarca sökülüp atılamayacak fitneye sebep olacağını söylemiştik.  Oluk oluk insan kanı akarken siyaseten üç beş kuruşluk menfaat getirecek diye bundan nemalanmaya çalışmak insanlık değildir.
 
PYD ve El Nusra’nın durumu çok farklı. Suriye işler çok farklı işliyor.  El Nusra Türkiye destekli bir hareket ama PYD’de Suriye destekli bir harekettir.  PYD Türkiye’nin yardım ettiği bir kısım muhalif grupla Türkiye’nin bağlantısı kesmek için uğraşıyor.
 
Bakın Kürtler kendi devletlerini kurma haklarına sahiptir. O ayrı bir şey. Suriye’de olan Kürtlerin devletleşmesi, özerkleşmesiyle ilgili değil. Orada her şey birbirine karışmış girift bir durumda. Suriye’de yaşanan tam bir dramdır.  İran dahil olmak üzere herkes kendi çıkarı üzere hareket ettiği için Suriye’de yaşanan dram devam ediyor.
 
Ümmet mi kaybediyor.?
Sadece ümmet değil insanlık kaybediyor. Bakın Mısırda 200 üzerinde insan hayatını kaybetti. İnsanlık değerlerini kaybediyor. Bunu görmek gerekir.
 
Diyarbakır Belediyesini  PYD için  yardım topluyor. Başka STK’larda El Nusraya ya ÖSO’ya yardım ediyor. Bu sınırlarımız içinde yaşayan halkın kalbinde bir kırıklığa neden olur mu?
Yardıma ihtiyacı olan kimsenin dinine yada durumuna bakılmamalı. Birakın insanı bir hayvandan bile esirgenmemeli. Bazen pratikte böyle olmuyor. İnsanlar kendilerine daha yakın insanları tercih ediyor. Tabi yardım yapanlara neden bir kesine yardım yapıyorsunuz deme hakkını kendimde bulmuyorum.
 
Mısırda yapılan bu katliamı bekliyor muydunuz?
Gözü dönmüş insanlar her şeyi yaparlar. Bunu bekliyorduk. Tabi Mısırın durumu farklıdır. Kilit konumunda olan bir ülke olan Mısır’ı Mısıra ve Mısırlı Müslümanlara bırakmayacak kadar değerli gördükleri için bunu bekliyorduk.
 
İhvan ne zamana kadar sabredecek. İsral’in oyununa gelmemek için silahsızlığa ne kadar dayanacaklar?
İhvan’ın geleneğinde silah yoktur. Açıklamada yaptılar bizi şiddet sarmalına çekmek istiyorlar ama biz bu hileye oyun olmayacağız diyorlar.  Mısırın iç savaşa doğru sürüklenmesi için çaba harcıyorlar. Sisinin halka sokağa çıkma açıklamasına çokta destek verilmedi. Birkaç bin kişi onlara destek verdi.  Belki de halkı karşı karşıya getirerek kendilerine pay çıkarmaya çalıştı.  Olmayınca direkt saldırıya geçtiler. Yaklaşık 200 kişi hayatını kaybetti.  Maalesef bunu batı medyası bunu görmedi.
 
Parti programınızda İslam’ı referans ön plandadır.  Batı şurada bunu yaptı. Burada bunu yaptı. İslam’a tahammül edemiyorlar diyoruz.  Cezayir’de FİS’e tahammül edemeyenler, Mısır’da  İhvan’a tahammül edemeyenler size tahammül eder mi?


Bize şu an bile tahammül etmiyorlar. BM’nin kuruluş aşamasına baktığınızda burada Müslümanlarla ilgili olumlu kararlar çıkmayacağını görürsünüz.  Batının sömürü mantığı ile hareket ettiğini biliyoruz. Bunun için sistemin değişmesi gerekiyor. Ezilenlerin ve sömürülenlerin  bir araya gelmeleri gerekiyor.
 
Partiniz Van’da Büyükşehir Belediye Başkanı adayı çıkaracak mısınız?
Seçimlere nerelerde gireceğimiz ve nerelerde aday çıkaracağımızla ilgili istişaremiz devam ediyor. Bu konular netleştiğinde bunu kamuoyu ile paylaşacağız.
Siyaset yapmak çok pahalı bir iştir. Çok ciddi masraflar oluyor. Biz kaynaklarımızı iyi kullanmak zorundayız.
 
Aday çıkarmayacağınız yerlerde diğer partilerle bir anlaşma olabilir mi?
Şu ana kadar bizden her hangi bir partiye, yada her hangi bir partiden bize birlikte hareket edelim bir teklif gitmiş yada gelmiş değil. Kapımızı tamamen kapatmadığımız gibi şu o konularla ilgili net bir şey yok.
 
Son zaman çıkan bir haber var. Örgüt BDP dışındaki partilerden aday olacakların tehdit edileceği yönünde.  Sizinle ilgili böyle bir şey var mı?


Böyle bir şey duymadım. Herkes düşüncelerini ve projelerini halkın önüne koyar. Halk bundan hangisini tercih ederse ona saygı duyulur. Halkın kararını beklemeden kendisin üst iarede yada karar merci görerek sen şu seçime giremezsin sen bu konuyu dile getiremezsin demek kimsenin haddine değildir.
 
Sandık güvenliği hep tartışıldı?. Hatta Ak Partililerin siz partileştikten sonra sandıkların güvenliği konusunda mutlu oldukları bile söyleniyor.
Bizim partileşmemize kim mutlu oldu yada mutsuz oldu onu bilmiyorum. Kendi programı ve stratesjisi olan bir partiyiz. Biz seçimlere girersek ve orada sandığın başındaysak hiç kimseye haksızlık yapılmasına müsaade etmeyiz. Kendi insanımızın oyunu korumak için sandıkların başında oluruz.  Halk kime teveccüh eder kime oy verirse ona saygı  duyarız.
 

Yorum Ekle



M.SALİH GEÇKEN
Copyright, 2017 © M. Salih Geçken - Kisisel Web Sitesi