Dipnot niyetine, bu makale Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan savunusu değildir. Duygusal ve fantastik yönelimlerin toplumu ve bilgiyi felakete sürükleyen ihtirasa hizmetin ifşası; toplumsal felaketin ve bilgi kıyametinin kategorik yolcularının bilim insanı ünvanına rağmen, yanlış-yanlı-operasyonel bilgi hamallığının deşifresine yönelik olduğunun bilinmesini isterim
Gazetecilerin, STK yöneticilerinin, kanaat önderlerinin hatta siyasilerin algısal operasyon hamallığını anlarım da; algı mühendisliğine soyunan gerçeklik körü ve doğru bilgi cahillerinin papağanlığını üstlenen bilim insanı ünvanlıları hazmedemediğimi itiraf edeyim. Bilim insanının gerçeklikten tamamen uzak ve operasyonel algıların gönüllü taşıyıcılığı-aktarıcılığı bilime ve bilim camiasına yapılabilecek en büyük ihanettir. Bu cehalat taşıyıcılığının sosyo-politik / sosyo-psikolojik olumsuz etkilerini göz ardı etmeleri, bilimsel ahlakın da lağvıdır
İşini hakkıyla yapanlara saygıda kusur etmemekle birlikte, TV’lerin bazı programları yol geçen hanı gibi işliyor. Modern üfürükçüler dâhil bilgiyi iğfal edenlerden birilerinin ha bire kadraja dahli pekte yakışık durmuyor.
Bir programda isminin önünde Prof. üvanlı bey efendinin 'Türkiye’nin batıyla ilişkileri hiç bu kadar kötü olmamıştı. Türkiye böyle yönetilemez' raconunu duygusal reflekslerim bile hazmedemedi. Duyduklarım cehaletin zirvesiydi.
İsminin önünde Prof. ünvanı olan beyi dinleyince, SANKİ;
1--Doğu Akdeniz’de bulunan yaklaşık 17 ülkenin savaş gemilerinin bizi korumak için geldiklerini ama bizim kıymet bilmediğimizi…
2--Yunanistan, ABD, İsrail, Fransa, İngiltere, İtalya ve Mısır Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğal gaz arama çalışmalarında, Türkiyeli kardeşlerimiz yav hele bir gelin buralarda sizinde hakkınız var, birlikte hareket edelim teklifini bizim red ettiğimizi….
3--Suriye’de bulunan yaklaşık kırk ülkenin, Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumaya çalıştığını, hiç emperyalist planları olmadığını, Suriye’yi bu hale bizim getirdiğimizi…
4--ABD ve bir kısım batılı ülke Suriye’de alan kapmaya çalışan PKK’ya tokat üstüne tokat attığını, teröre alan açmadığını buna rağmen bizim batılı ülkelerle diplomatik ilişkilerimizde agresif olduğumuzu...
5--ABD’nin bize müttefik ülkeyiz 'ahan da' size Patriotları verelim dediğini, barışın kol gezdiği bu yüzyılda ve coğrafyada hiçte gerek olmadığı halde Rusya’dan S400 leri alarak nankörlük yaptığımızı…
6--Başta ABD olmak üzere Atlantik’in önemli bir kısmının ülkemizde alınan kararlara saygıyla yaklaştıklarını, onların iç işlerine bizim karıştığımızı…
7--Avrupa’ya ulaştırmak için milyonlar harcadığımız Türk Akım Hattı’dan ötürü bize müteşekkir olduklarını belirtmelerine rağmen bizim yan çizdiğimizi….
8--15 Temmuz hain darbe gecesi ülkenin Cumhurbaşkanına ve seçilmiş hükümete sonuna kadar destek veren bir çok Avrupa ülkesi ve FETÖ ile yakından uzaktan ilgisi-alakası olmayan ve Pensilvaya'da Fetöye özel korumalar vermeyen ABD’ye haksızlık yaptığımızı….
9--Başta ABD, Fransa, İngiltere, Almanya olmak üzere Ortadoğu ve halkı Müslüman olan ülkelerde huzuru ve barışı sağlamaya çalışmalarına rağmen, tüm huzursuzluğu bizim çıkardığımızı bir anlığına düşünmek istesem de gerçekler öyle değil.
ABD, İsrail, Yunanıstan, Fransa, İngiltere, Suudi Arabistan, Mısır, BEA ve onlarca batılı ülkenin 'SAYFALAR DOLUSU HAKSIZLIĞINA' rağmen, KÖR-SAĞIR-DİLSİZ olmanın ötesinde ülkesini suçlayan 'DÖNGEÇLERİN' kalp ve beyin işgallerinden kaynaklı cehaletleri, ünvanlarından 'ÇOK' adım önde gitmektedir.
M.SALİH GEÇKEN
SİYASAL MECRANIN MÜNAFIKLARI VE SEÇİM