CHP’nin bu gününde olduğu gibi dününde de İslamafobik değerlendirmeler, açıklamalar hatta değerlere açıkça hakaret görülmektedir.

CHP’li Özgür Özel'in, 4-6 yaş Kur'an kurslarıyla ilgili  “Ortaçağ zihniyeti” açıklaması; sosyal medyada CHP'nin Bursa teşkilatında görevli olduğu belirtilen Fatoş Birinç'in “Bu A.... nasıl A... ki Türkiye’nin içine etmeyi ant etmiş, elçi olarak ta AKP görevlendirilmiş” paylaşımı CHP'deki  İslamafobik yaklaşımın tekerrürü olarak görülmektedir.  

Birçok CHP’li siyasinin dünden bu güne İslam’i nefretleri dillerine yansımış, halk tarafından din düşmanlığı olarak kabul edilen bu yaklaşım şiddetle kınanmıştır. Konya’da yaşlı bir kadının suyunu taşıyan kişinin CHP adayı olduğunu açıklaması üzerine,  testideki suyu döken Nine: "A be oğlum daha önce niye söylemedin, ben bu suyla abdest alacaktım."  deyip abdest suyunu dökmesi[1]  CHP'NİN İslam'i yaklaşımına  gösterilen bir tepkidir.

Bu gün olduğu gibi dünde CHP’li siyasilerin İslam’ı değerle açıktan saldırıları görülmektedir. CHP’nin geçmişinde  İslami değerlere hakaret daha belirgindir. Bir kaç örneğe baktığımızda;

CHP Milletvekili Refik Ahmet Sevengil’in “Allah’ı sultanla birlikte indirdik. Bizim mabetlerimiz fabrikalardır” açıklaması;  CHP milletvekili Kemalettin Kamu’nun “Kâbe Arap’ın olsun. Çankaya bize yeter.”  şiiri dönemin ‘seçkinci-devletçi’ siyasanin sosyo-psikolojisini tanımlamaktadır. Prof. Dr. Emre Kongar o dönemin 'seçkinci-devletçi' bürokrat ve siyasilerinin en büyük hedefinin 'KÜLTÜREL VE SİYASİ' değişim olduğunu aktarmıştır. Lozan'da 'İslam'ın kısa sürede bitirileceğini' dair söz verildiği iddiaları tarihçiler tarafından yazılmıştır.  

Dini Türkiye’den tamamen söküp atmak  gerektiğini söyleyen CHP Milletvekili (Başbakan) Şükrü Saraçoğlu “Çöl kanunundan kurtulacağız. Din zehirdir. Söküp atmak için 30 sene lazım” derken;  Dış Dış İşleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras “Dinimiz İslam’dır lafzı değiştirilmelidir. İslam gelişmeye engeldir” sözleri İslam’a yaklaşımlarının göstergesidir. Allah’ın varlığını kabul etmeyen CHP Milletvekili Gazeteci Necmettin Sadak “Tanrı kavramı insanların üretimidir”[2] ifadesi İslam’ı değerlere açılan  savaşın ispatıdır.  

Şükrü Kaya "Dinler İşlerini bitirmiş vazifeleri tükenmiş" derken, İsmet İnönü’nün koşulsuz destekçilerinden Yunus Nadiler’in 1932 yılında çıkardığı ‘Hayat Ansiklopedisi Dergisinde “Allah denen varlık yoktur” diye yazılmıştır.  Zamanın Milli Eğitim Bakanı Mahmut Esat Bozkurt “Hristiyanlığı tercih edeceklerini, İslam dinin terakkiye engel olduğunu söyleyerek, bu dinle yürünmez, mahvoluruz” demiştir. Halide Edip Adıvar bazı yetkililerin bu milleti Protestan yapmak istediklerini açıklamış; Kurtuluşu Savaşı Komutanı Kazım Karabekir Paşa ise “Din ve namusun kaldırılması yönünde çaba olduğunu” belirtmiştir. İslam Dini'nin batacağına, yok olacağına dair algısal çalışmaların yanı sıra İslam Dini'nin Türk'ün gelişimi önünde ki en büyük engel olduğu yönünde açıklamalar olmuştur.[3] Bu psikolojiye yüzlerce örnek yazılabilir.

Birkaç yıl öncesinde yapılan açıklamalara baktığımızda;

Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, “Atalarımız Maymundan gelmiştir”  CHP Milletvekili PM Üyesi Sera Kadıgil “ O ezanlar benim yurdumun üstünde ebedi inlemesin”  CHP Mv. Bakan Ali Topuz “ İslam Kültürü bizim öz kültürümüz değildir.”  CHP Mv. Mahmut Tanal “ İmam Nikâhı dinimizce zorunlu değildir.”  CHP Mv. Gamze Akkuş  “Gökten indiğine inanılan kitaplara göre hareket edemeyiz. Bizim için tek kitap NUTUK’tur.”   CHP Mv. Turgut Dibek “Allah’ın varlığı kesinlik içermez.”  CHP Mv. Kamer Genç “Bizim Kabe’miz Anıtkabir’dir”.  Son günlerde İslam-CHP tartışmalarını alevlendiren CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel'in “Anadolu Müslümanlığı içtiği iki duble rakıyı günah saymaz” açıklaması İslam’ın açık emrine reddiyedir.

---------------------------------------

Yorum Ekle

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum GÖNDER

×

Kullanıcı Sözleşmesi

"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği Site’de paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir. Salih GEÇKEN, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin Site’de yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Salih GEÇKEN, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler’e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "

Osman Ayşin- 3 yıl önce
Halen de kendisini müslüman sanıp CHP safında yer alan ve CHP'ye oy vereneler, ne zaman uyanacaklardır. Bu mesulyetten kurtulmamın zamanı gelmedi mi? CHP zihniyeti Mekke müşrikleri zihniyetinin aynısıdır. Değişen bir şey yoktur. ALLAH bu islam düşmanı zalimlerden hesap sorsun inşallah. Uyan ey musluman kardeş hesap vereceksin!

Hatice- 3 yıl önce
Salih Bey merhabalar. Keşke sizin gösterdiğiniz duyarlılığın yüzde birini Ak Partinin yöneticileri gösterebilseydi. Allah yardımcınız olsun.