25 Mayıs 2022
CHP-Aşiret İlişkisinin Bölge Seçmenine Etkileri

CHP'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde aşiretlerle kurduğu ilişki, aşiretlerin CHP'ye yönelimine yönelik haberlerden sonraki iddia ve tartışmaları önemsiyorum.

 

"CHP’nin bu güne kadar feodal diye küçümsediği aşiretler bu algısal savaşı kazanmış, CHP feodal diye küçümsediği aşiretlerin kapısında soluklanmak zorunda kalmıştır" yorumu ve eleştirileri olsa da CHP'ye yönelen ve katılım sağlayan güçlü aşiretler olduğu gibi aşiretlerde bulunan saygın ailelerden de katılım oluyor. Van'da CHP'ye bugüne kadar oy vermemiş aşiret ve ailelerin katılımı CHP'nin oy oranını artıracaktır. 

 

CHP'nin bölge illerinde aşiretlerle ilişki oranını ve gücünü daha çok Ak Parti kısmen de HDP'nin yaklaşımı-tavrı belirleyecektir. PKK'nın alan ve algıda ki güç kaybı, siyasal konjonktür, devletin güncellenen jeopolitiği ve güvenlik  stratejisindeki ciddiyeti HDP'ye yakın aşiretleri endişeye sevk edebileceğinden bazı aşiret liderleri HDP'den uzaklaşabileceği için bu konjonktürde AK Parti daha şanslı gözüküyor. Ak Parti aşiret büyüklerine-kanaat önderlerine-liderlerine yaklaşımı, aşiretlerin rotalarını ve konumlarını etkileyecektir. Kuçaklaşmaya yönelik hamleler kazanımı, defans kaybı tetikler.    

 

Bitlis Eren Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Âdem Palabıyık, bölgede etkili olan aşiretlerin AK Parti il ve ilçe başkanlıkları tarafından özellikle izlenen yanlış politikalar yüzünden kaybedildiği" ifadesi kayda değer bir değerlendirmedir. Yazımı devam eden kitabım için kendileriyle konuştuğum Kadim Aşiretler Federasyonu Başkanı Rasim Aslan ve Ezdinan Aşireti Lideri/ağası Salih Özbek ve kendi aşiretlerinde saygı duyulan bir çok lider/kanaat önderinin“Van'da bize en sert ambargoyu AK Parti ve HDP uyguluyor, Van'da aşiretlere en yakın duran parti MHP'dir” ifadeleri Palabıyık'ın değerlendirmeleriyle uyuşmaktadır. Bir kaç ay önce yaklaşık 400 aşiret büyüğünü Van'da bir araya getiren KAF'ın, Diyarbakır'da HDP önünde nöbet tutan annelere desteğe gitmesi, Cumhurbaşkanlığı seçiminde 'evet' oyu vereceklerine dair açıklamaları, HDP'yı kınamaları, HDP'yi öfkelendirdiğini unutmamak gerekir. 

 

MHP İl Başkanı Salih Güngöralp’in aşiretlere yaklaşımı siyasi referanslı olsa da temelde devletin bütünlüğünün korunması ve toplumun devletle uyumlulaştırılmasına yöneliktir. Güngöralp’in "Aşiretler her zaman sağ muhafazakâr partilerle hareket ettiler. Bazı nedenlerden ötürü bazı aşiretler farklı alanlara kaymış olsa da onları kazanmak bizim görevimizdir. Aşiretlerin yeniden eski güçlerine kavuşmaları devlete güç katacaktır. Bazı oluşumlara kayan aşiretleri yeniden kazanmak zorundayız.  Aşiretlerin  yeniden eski güçlerine kavuşmaları için elimiznden gelen her şeyi yapacağız" perspektifi siyaset üstü bir yaklaşımdır. Aşiretleri ötekileşterimenin siyasetçinin bireysel kazanımına yönelik hamle olduğunu belirten siyasiler, aşiret büyüklerine yönelik defansın tanımlanamayacak hata olduğunu belirtiyorlar.  

 

CHP'nin kurduğu 'Doğu Masası' aracılığıyla aşiretlerle kurduğu ilişki HDP'nin rahatsız olduğu konulardan biridir. CHP'nin bu yaklaşımını Kürt siyaset dinamiğini parçalamaya yönelik bir faaliyet olduğunu ifade eden 24. Dönem Hakkâri Milletvekili Adil Zozani; "Doğu Masası kuran ve bu masa etrafında Kürtlerin gönlüne girmeye çalışan CHP 27 Mayıs'ın tezahürü siyaset aklıyla Kürtlere yaklaşıyor" sözleri HDP'li seçmenin sosyo-psikolojisinin bir yansıması denebileceği gibi HDP'den kopan bazı aşiretlerin CHP'ye yönelmelerinden kaynaklanıyor da olabilir. 

 

Siyasanın sosyo-demografik dağlımı göz ardı etmesi, topluma kıyasla çekirdek aileden daha fazla oyu yönlendirebilecek-etkileyebilecek kişi, aile ve kuruma defans uygulaması, görmezden gelinmesi, ötekileştirilmesi, yerlilik ve aşiretçilik rekabetinin oluşturulması siyasi harakiriden başka bir şey değildir. Hiçbir siyasi örgütlenmenin oy talebinde kırmızı çizgisi yoktur, olamazda. Çekirdek ailelerden daha geniş etki ve yönlendirmeye sahip ailelere ve aşiretlere yönelik aşiret fobik yaklaşım aşiret mensuplarının seçmen davranışını kesinlikle etkileyecek, aşiret bireyleri bile tahammül etmeyen partilere oy kaybettirecektir.  'Önemsenmeyen, önemsenen yerde soluklar' tespitim gün kadar gerçektir. Kendi siyasi geleceği için aşiret fobik yaklaşımlarla toplumun belli kesimini ötekileştirenler kendilerini sağlama almak için partilerine bile ve isteye kaybettirmektedirler. Siyasanın sosyo-demografik dağılımı göz ardı etmesi, büyük ailelere defansı ve aşiret fobisi oy kaybına neden olabileceği gibi; büyük ailelerin hatırlı kişileri ve kanaat önderleri-liderleri ve sos-demografik yapının doğru değerlendirilerek gözetilmesi oy kazandırır.

 

Yaklaşık iki yıldır alanda aşiretlerle ilgili yaptığım çalışmada gördüğüm şu: "güçlü partiler, güçlü aşiret büyükleri- güçlü aile ve kanaat önderleriyle geliştirdiği iyi ilişkilerle kesinlikle oy oranını artırır. Tam aksi davranış oy oranını düşürür.

 

Seçmen davranışı stabil (değişmez) değildir. HDP aleyhine işleyen süreç diğer partilerin heline dönecektir. Bölge illerinden yüksek oy oranına sahip Ak Parti'nin geliştireceği doğru ilişkilerle bu konjonktürde oy oranını %10 civarında artırabilmesi mümkün iken; yanlış ilişki ve  defans artı  %7-10 civarında oy kaybına neden olabilir. 1954-1957 seçim sonuçları ile 2011-2015 seçim sonuçları Van'daki seçmeni daha iyi anlamak için iki örneklem olabilir.  1954 seçiminde DP Van'daki tüm vekilleri kazanırken, 1957 Genel Seçiminde CHP vekillerin tamamını kazanmıştır. 2011 Genel Seçiminde Ak Parti Van'da %40,25 oy alırken, 2015 Haziran'da aldığı oy oranı %20,07’dir. 

 

HDP CHP'İN OY DEPOSU MUDUR?

Yorum Ekle



M.SALİH GEÇKEN
Copyright, 2017 © M. Salih Geçken - Kisisel Web Sitesi