12 Kasım 2017
VANLILARIN % 57.01'İ BAŞKANLIĞA HAYIR DİYORSA....
ORC Araştırma Şirketi Büyükşehirlerde ‘Başkanlık sistemine geçişle ilgili referandum yapılacak olsa tercihiniz ne olurdu?’ anketine Vanlıların % 57.01’i ‘HAYIR’ cevabı vereceğini belirtmiş

VANLILARIN % 57.01'İ BAŞKANLIĞA HAYIR DİYORSA....

 

ORC Araştırma Şirketi Büyükşehirlerde ‘Başkanlık sistemine geçişle ilgili referandum yapılacak olsa tercihiniz ne olurdu?’  anketine Vanlıların % 57.01’i ‘HAYIR’ cevabı vereceğini belirtmiş. Anketin Van sonuçlarına baktığımızda % 32 kitle Başkanlık sistemine olumlu oy vereceğini söylerken, %10.9 luk bir oranda kararsız olduğunu ifade etmiş

 

Anketin sonuçlarını Van özelinde değerlendirdiğimizde %57.01 lik karşı çıkışı halkın algısına yerleştirilen ‘BAŞKANLIK-DİKTATÖRLÜK’ ters psikolojisinin etkisiyle genelleştirilmeye çalışılan soyso-politik bir tepki olarak değerlendirilebileceği gibi, gerekçe farklılıkları gözden kaçırılmamalıdır.

 

Sistem değişikliği talebi iç tıkanıklıklardan kaynaklanabileceği gibi, gelecek bilimcilerinin Ortadoğu özelinde İslam dünyasının yeniden parçalanacağı iddiasını yüksek sesle dile getirmeleri, emperyal dünyanın bu doğrultudaki projeleri açıktan desteklemesi, çok ciddi tehlikelerle karşılaşma ihtimalinin de birer ekten olabileceği gerçekliğini göz ardı etmemek gerekir.

 

Suriye ve Irak'ın parçalanma ihtimali Türkiye'nin korunma refleksini tetikler. Endişelendirir. Başka ülkelerin buralara yerleşme isteği, Arzu Mevud planı, Ortağonunu yeniden şekillendirilmesi projesi, ülkenin yatay ve dikey daralma korkusunu yaşatırken; yatay ve dikey genişleme arzusu hakkını da doğurur? Kem gözler Musul ve Halep'e odaklandığında,(bütün yorumlar bu yönde), eski topraklarımız üzerindeki hakkımızı hatırlama ve atılımda bulunma hakkı doğmaz mı?

 

'Başkanlık sistemini, Osmanlı bakiyesinin toparlanma öngürüsüdür.  Başkanlık Sistemini Ortadoğonun ve İslam aleminin yeniden toparlanması, huzurun bu coğrafyalarda yeniden tesisi,  emperyal zulmün ve sömürünün bertaraf edilmesi olarak görüyorum.  

 

Türkiye’nin Osmanlı bakiyesi bir ülke olması iç ve dış korkuya neden olmaktadır.  Topraklarını kaybetmiş bir milletin bölünebiliriz refleksleri iç korkuya neden olurken, Osmanlı bakiyesi Türkiye’nin İslam Alemini bir daha toparlar mı endişesi de dış korkuya neden olmaktadır.

 

İç ve dış korkuların varlığı, emperyal hesapların koridor oluşturma ve enerji kaynağına hakim olma arzusu gün gibi ortadayken, Başkanlık Sistemini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan üzerinden tartışmak ve tartıştırmak Türküyle, Kürdiyle bu halka yapılan en büyük kötülüktür.

 

Başkanlık sistemi bu ülke insanına özelde Kürtlere ne kazandıracak? Eğer kayıp olacaksa, neleri kaybedeceğiz gibi somut gerçeklikler belirtilmeden halkı sosyo-politik kaygılarla yönlendirenler tarihin iz düşümünde hayırla yad edilmeyecekleri kesindir.

 

Bir diğer noktada şu ki, sistem değişikliğini halka anlatma mecburiyeti olanların suskunluklarını henüz bir şey belli değil bahanesiyle kapatmaya çalışmalarıdır. Başkanlık modelinin ana hatları bellidir. Tartışılmaktadır. Halkın gündemine bunun bir şekilde sokulması ve anlatılması gerekmektedir.  Siyasi arenada bulunanların henüz bir şey belli değil tartışmalarının ardına sığınmaları başta kendi partilerinin büyüklerine, büyüklerinin uzun zamandan harcadıkları enerjiye ve yapılan çalışmalara hakarettir.

 

ORC Araştırma şirketinin yaptığı araştırmada Van’da yaşayan insanların % 57.01’ ‘HAYIR’ diyorsa, Ak Parti Van il yönetiminin bu anketten bile haberi yoksa, söylenecek söz bitmiş demektir. 

 

Pori Sipi'yle bir gün yaptığımız görüşmenin sonunda 'Allah Recep Tayyip Erdoğan'ı kendi partisinden korursa bu halk onu asla yanlız bırakmaz' tespiti yazımın  son cümlesi olsun. Kalın sağılcakla... 

Yorum Ekle



M.SALİH GEÇKEN
Copyright, 2017 © M. Salih Geçken - Kisisel Web Sitesi