TOPLUMSAL FESADA ENGEL OLMAYAN İLKELİ(SİZ) AYDINLAR VE SİYASİLER
İlkeleri olmak, ilkeli olmak anlamına gelmiyor.
İLKELER doğrultusunda geliştirilen ilişkilerle, geliştirilen ilişkiler doğrultusunda yeniden düzenlenen İLKELER psikolojik farklılıkları işaret eder. İlkeler doğrultusunda geliştirilen ilişkiler inancı(kişisel kabulu), geliştirilen ilişkilerle değişen ilkeler düalizmi işaret eder. İlki samimiyetin, ikincisi samimiyet örtüsüyle gizlenen beklentilerin icrasına yöneliktir.
Herkesle iyi olunmalı, herkesle iyi geçinilmeli algısıyla uyarıları bile baskılamaya çalışmak düşünsel münafıklığın bir perdesi olabilir mi? Bir insanin her insanla samimi ilişki içinde olması mümkün mü? Aynı kulvarda bulunan kişilerin samimi ilişki kurma mecburiyeti var mıdır? Mesela ahlaki değerleri önemseyen biri, ahlaki değerleri ters yüz eden biriyle; dürüst biri, dürüstlüğü önemsemeyen biriyle samimi ilişki kurma mecburiyeti var mı?
İnanılmış değer (İLKE) seküler-emperyal-modern ihtiyaçtan kaynaklanan beklenti hangi kriterle sonuçlandırılacak. Ya inanılmış kabul (İLKE) korunacak, yada inanılmış kabulden vaz geçilecektir. İşte burada ya beklentiden vaz geçilerek ilke korunacak, yada beklentiden kaynaklanan psikolojik esaretle ilke beklentilere kurban edilecektir.
Pratiklerinin zararı daha fazla olmasına rağmen siyasi-maddi-konjonktürel güce yakın duranlar, siyasi-maddi-konjonktürel güçten mahrum olanlara aynı tevazu ile yaklaşmıyorsa, birinci grubun pratiklerine karşı susmayı tercih ederken, ikinci grubun benzer eylemlerine tepkili yaklaşımı düalist psikolojidendir.
Psikolojik farklılık eylem-kişi isimlendirmelerinde de belirgindir. Eylem- kişi isimlendirmeleri farklı olamaz. Yalancı yalancıdır. Fitne fitnedir Hile hiledir. Hırsız hırsızdır. Hain haindir. Kötü kötüdür. Kişiye göre eylemi isimlendirme düalizm, eyleme göre kişiyi nitelendirme ilkeliliktir. İlke EYLEMİ, beklenti KİŞİYİ önceller.
Siyasal gelecek hesabı, çocuğuna kadro beklentisi, iş imkanı vb. nedenler, kabul edilmiş ilkelerin tam aksi yönde pratiklere yönelmeyi, toplum dengelerini alt üst eden pratikleri ifşa olan karakterlerle kurulan samimiyeti masum kılmaz? Pratikleri toplumsal felakete neden olan kişilere yakınlık yada belli beklenntilerden kaynaklanan suskunluk ön açıcılıktır. Yakın duruş ya da suskunluk kötülüğün yayılmasına dolaylı katkıdır.
Haksızlık karşısında güç sıralamasıyla başta elimizle, gücümüz yetmiyorsa dilimizle, ona da gücümüz yetmiyorsa kalbimizle (Rabbe havale ederek) tepkiyi zorunlu kılan bir inancı, siyasal yada maddi beklentiye kurban etmeye gerek var mı? Şeytana kodlu pratiklerin biliniyor olmasına rağmen, çocuğunun kadrosu,belediye başkanı olma beklentisi, vekil olma hayalleri, ticari kazanç planlarına kurbanı etmenin inanmışlığın (ilkenin) bireysel beklentiyle kurbanı değil de nedir?
Toplumun sağlıklı sürekliliği için ‘ADALET’in gerekliliğinde ısrar edenler, kendisi ve yakınları söz konusu olduğunda mevcut gücüyle adalet sınırlarını tahriş etmesi, sağlıksız toplumun oluşmasına ortak olmasıdır. Toplumu fesattan kurtarmanın tek yolu başta aydınların, siyasilerin ve doğruları ifade eden halkımızın ifade ettikleri doğrultusunda yaşamalarıyla mümkündür.
Van özelinde değelendirdiğimizde, kapalı kapılar ardında Van'ın şu an çok büyük kayıp içinde olduğunu ifade edenlerin suskunluklarını anlamak mümkün değil. Van'ın şu an büyük kayıp içinde olduğunu ifade eden siyasi talipliler bu gün uyarılarda bulunmayacaksınız da ne zaman uyarılarda bulunacaksınız? Toplumun kayıpta olduğunu ifade edenler hemen şimdi bu kaybın önüne geçmeyeceksinizde ne zaman bu kaybın önüne geçeceksiniz? Bu gün ciddi hatalar olduğunu söyleyenler, ahlaki ve edepli bir uslupla hata yapanları uyarmaları yönetmeye ve bilgilendirmeye talipli oldukları topluma karşı sorumlulukları değil mi?
Van'ın şu anki kaybının çok büyük olduğunu ifade ettiği halde konjonktürel gücü uyarmaktan kaçınınan siyasi taliplilerin ve topluma ulaşma imkanı olanların yarın başka sebeplerden ötürü susma ihtimalleri yok mu? Hatalarına ve eksikliklerine rağmen döneminin güçlerini en ahlaki ve en doğru diye aktaran kötü örneklerimiz hep ola geldi. Konjonktürel güç kaybından hemen sonra gemiyi ilk terk eden fareler gibi övgü düzdükleri güce sırtını ilk dönen onlar olduğu gibi en fazla küfredenlerde onlar oldu.
Bir bilenin: ‘Bedenini satan bir fahişe, küçük çaplı hırsız, seviyesi düşük ahlaksızlarla bir araya gelmeyi gayri ahlakilik olarak ifade edenler, toplumu fesada süren konjonktürel gücün maddi ve manevi hırsızlığına, duygusal fahişeliğine, ilkesel düalizmine ve nefsani arzularının haksızlığına rağmen konjonktürel güçle yakın olmak için yoğun çaba içine giriliyorsa ‘O TOPLUM İFLAH OLMAZ’’ ifadesi yazımın son cümlesi olsun.
M.SALİH GEÇKEN
Vanlı gençlerin 15 Temmuz şanlı direnişi ve gözyaşlarım