Hüseyin Çelik’in isminin Gaziantep’te bir okula verilmesi Erdoğan’ın vefalı büyük bir lider olduğunun da onayıdır. Hüseyin Bey hatiptir, çalışkandır, isminin bir okula verilmesinden daha fazlasını da hak etmiştir, denebilir. Buna bir itirazım yoktur.
En çok rahatsız olduğum konu Hüseyin Beyin Canan Kaftancıoğlu'na verdiği destek olsada bu yazıda kısaca rahmet Abdülhami'de yer vermek istiyorum. Hüseyin Çelik'in Sayın Cumhurbaşkanının rahmetli annesine küfreden Canan Kaftancıoğlu'nu da savunduğu bir değerlendirmede kullandığı "Cumhurbaşkanı Erdoğan rakiplerini şöyle utandırması lazım, Vay bu gün güç ve kudret bende ama bu memleket gerçek manada bir hukuk devletidir. Gerçek manada bir demokrasi devletidir." sözleri olmuştu. Kaftancıoğlu sıradan bir şey yapmamış, Cumhurbaşkanının RAHMETLİ ANNESİNE küfretmişti, Devlete seri katil demişti, Cumhurbaşkanına hırsız demişti. Hukukta gerekeni yapmıştı. Cumhurbaşkanı şiir okuduğu için cezalandırılmak için cezalandırılmıştı. Kaftancıoğlu hak ettiği için ceza almıştı. Kıyası bile doğru değildir.
Hüseyin Bey’e son virajda ne olduysa, Rahmetli Sultan Abdülhamit üzerinden yaptığı yorumlar, Türkiye demokrasisini Çin üzerinden yorumlayarak Türkiye’de demokrasi olmadığı söylemi ve tek adam rejimi vurgusu, Türkiye’nin karşılıksız para bastığı iddiası, yaptığı açıklamalarla kadrolu Erdoğan düşmanlarını mutlu etmesine rağmen; isminin bir okula verilmesi, tek adam rejiminin olmadığını, Türkiye’nin demokratik bir ülke olduğunu, her şeyden öte sert sözleriyle ziyadesiyle kırdığı Sayın Cumhurbaşkanı’nın en vefalı liderlerden olduğunun da göstergesidir. Bu kadar üzülen, kırılan bir liderin yönetiminde; kıran, üzen, hayal kırıklığına uğratan Hüseyin Çelik'in isminin bir okula verilmesi, aynı zamanda liderliğin sabrıdır. Sayın Çelik, kardeşçe tavsiyemi kabul buyurursanız ‘durulmanız’ herkes için daha hayırlı olacağına inandığımı aktarmak isterim.
Sayın Çelik,Rahmetli Sultan Abdulhamid'e bu kadar yüklenmeniz, Yahudiyi, Ermeniyi ve kızıl düşmanları ziyadesiyle mutlu edebilir, ; emin olun ki size çoğu kez dua eden dindaşlarınızı üzdüğünü ve kırdığını hatırlatmak isterim. En büyük sondaj gemisine bu ismi uygun görenlere hakaret olur, onlarda üzülür.. Türkiye düşmanı Yunanlılara 'Bir diktatörün ismi gemiye verildi' gibi malzeme olur. Abdülhamid'e bu kadar yüklenme gerekçenizi hala anlamış değilim. Hiçte doğru olmayan yöntem ve uslupla Rahmetli Abdülhamid'i diktatör ilan etmeniz, Türkiye ve dünya siyasetine ne gibi katkısı oluyor? "Abdülhamid üzerinden Erdoğan'a yükleniyor" yorumlarını düşündürüyor. Bende de aynı şüphe oluşmaya başladı.
Suavi' mi ? Dua edeni de ve seveni de yok denecek kadar az. Rahmetli Abdülhamid hala ümmetin dualarında. Rahmetli Said Nursi ve binlerce muhalifi Abdülhamid'den sonra dünya üzerinde rahat yüzü görmedi. Enver, Talat, Cemal, Said Nursi, M. Akif Ersoy, kendisine olmadık hakaretlerde bulunan filizof Rıza Tevfik (Bölükbaşı) bile haksızlıklarını kabul etmişken, biraz durulun. Vefa durulmanızı zorlar. Gerisi hayır olur.
Hakkında Mason olduğu iddia edilen Filozof Rıza Tevfik'in (Bölükbaşı) özür niteliğinde Abdülhamid'e yazdığı şiirinde;