27 Haziran 2021
Vanlılara hakaret eden Yaşar Kemal Mason mudur? Hain midir? Komünist midir?
Bir kesim Yaşar Kemal'in ismini Van'da bir yerlere verelim derken, diğer kesim Yaşar Kemal üzerinden yürütülen 'mason, hain, sosyalist, komünist' kavramlarıyla karşı koyuyor.
Yaşar Kemal üzerinden yürüyen tartışmaya girmeden önce, Van'ı ve Vanlıları bir çok cümlede aşağıladığı 'Nuh'un Gemisi - Bu Diyar Baştan Başa 1' adlı kitabında: "Doğu köylülerinin bir adetleri var, yatağa çırılçıplak, anadan doğma soyunup, giriyorlar. Çoluk çocuk, kız, karı koca, hepsi de yatakta çırılçıplak… Sebebi de, yatakta çamaşırın eskimesiymiş. Bunu aklım kesmedi, adet edinmişler herhalde" bu güne kadar şiddetle red ettiğim hakaretini hatırlatak başlayalım.
Osmaniye'nin Hemite (Gökçedam) köyünde dünyaya gelen Yaşar Kemal'i zorla Vanlı yapmaya çalışmak doğru olmadığı gibi mikro milliyetçiliğin faşizminden başka bir şey değildir. Yaşar Kemal Vanlı olmadığı gibi, ailesinin yaşadığı Van'ın Muradiye ilçesine bağlı Ünseli (Ernis) mahallesinde çokta tanınmamaktadır. Yaşar Kemal Ernis Köyünü ve köylülerini de aşağılamıştır.
Yaşar Kemal'in ailesi Ermeni-Rus İşagali tehdidinden ötürü Van'dan Çukurova'ya göç etmiş, Yaşar Kemal 1923 tarihinde (kendi beyanı) Osmaniye'ye bağlı Hemite köyünde dünyaya gelmiştir. Yaşar Kemal'in eserlerinde ve tanıtıldığı eserlerde Van ili Yaşar Kemal doğmadan önce göçülen il olarak yer almakta, 'Çukurova've 'Hemite' köyü daha fazla öne çıkmaktadır.
Yaşar Kemal, haber için geldiği Van ile ilgili; “kim demiş Van’a şehir diye? Adı çıkmış Van’ın. Ben şehirdir diyemiyorum. İnadımdan mı? İnanınki değil. Van, şehir değil de ondan. Van, dağınık, koskocaman bir köydür. Yirmi otuz doğu köyünü bir araya getirdiniz, oldu size iste Van”,
Yaşar Kemal'in Vanlıların üniversite isteğini karşı; "Şaka bir yana, tutturmuşlar bir Van Üniversitesi…Doğrudur diyelim. Vana bir üniversite gerekir diyelim. (...) Doğu için bir üniversite şarttır. Doğuda üniversite için en münasip yer de Vandır. Ama insaflı olalım. Dağ başına üniversite yapılır mı?"
Vanlıların insan hayvan ilişkisini tanımlarken: "Burada öküze yük vurmak günah sayılmıyor da binmek günah ve ayıp sayılıyor. Sayılıyor ama öküze binmeyen de yok. Herkes biniyor da, Vana girerken iniyorlar."
Yaşar Kemal babasının köyün Ernis'i tarif ederken, "Erniste bol bol pınar var... Pınarların içinde tezek parçaları yüzüyor ama… Kusur mu? Hamam arama, yıkanan da pek azdır sanırım. Çünkü herkesin boynunda bir parmak kir gördüm. "Mağaraya can kurban. Keşke mağarada yaşasalardı. Hiç olmazsa yer üstündedir. Işık giren bir de kapısı olur nasıl olsa" der.
Babasının köyünü ziyaret eden Yaşar Kemal, Ernislilerin şapkayı sevmediklerini yazar. Ve daha fazlası...
Vanlı kadınların günlük yaşamını anlatırken, 'Kadınlar pazaryerinde, hayvanların taze pisliklerini topluyorlar. Çok gayretli bir kadın gördüm. Öküz, eşek, inek pisliklerini yere düşürmüyor.'
Van iskeleleri üzerinden Hz.Nuh'a hakaret "Hiçbir iskelede fener yok. İskeleler bozuk bozuk. Eğer Nuh Hazretleri gemileri için iskeleler yaptırmışsa, bu iskeleler mutlaka ondan kalmadır(1) diyor.
Van'da son zamanlarda Yaşar Kemal'in isminin bir yerlere verilmesi için algı oluşturmaya çalışanlarla; Yaşar Kemal'in ideolojik ve kültürel farklığını ortaya koymaya çalışanların mücadelesine şahit oluyoruz. Yaşar Kemal, Van'da aynı zamanda 'Mason, Sosyalist ve Komünist' kimliği üzere taratışılan bir kişiliktir.
Masonlarun kurduğu ve masonların dışında kimsenin yer almadığı internet sitesinde Yaşar Kemal'in resminin yer almış olması 'mason' tartışmasını alevlendirmektedir.
Yaşar Kemal'in kendi ifadesi ve pratiklerinden sosyalist-kominist bir kişilik olduğu görülmekte öyle kabul edilmektedir. Yaşar Kemal siyasi hayatına bir süre Türkiye İşçi Partisi'nde devam etmiş ve bir dönem parti yöneticiliği yapmıştır. Marksist bir partiye ihtayaç olduğunu söyleyen Yaşar Kemal sosyalist hedeflerinden vaz geçmemiştir. Yaşar Kemal düşünsel dünyasında sosyalizm-marksizmi tercih etmiş karşıt düşünceyle fikirsel mücadelesini sürdürmüştür. Cumhuriyet Gazetesi yazılarında ve kitaplarında bu yaklaşım görülmektedir.
Yaşar Kemal'in Der Spiegel'e yazdığı makalede; Türklerle kardeş olarak yaşayan Kürtlerin bu savaştan aldığı yara neyse Türklerinde aldığı yara odur' cümlesi, bölgede yaşanan çatışmayı 'Doğu Savaşı, Kürt Savaşı' olarak nitelendirmesi PKK'ye destek olarak nitelendirilmiş, devletin terörle mücadelesini savaş olarak nitelendirmesi PKK ve yandaşlarına destek olarak kabul edilmiştir. Birçok aydın ve entellektülen Yaşar Kemal'in söylemleriyle PKK'nin söylemlerinin benzeşik olduğu nedeniyle, eleştirmiştir. Yaşar Kemal 'terörist' nitelendirmesine şiddetle karşı çıkarken 'gerilla' kelimesinin daha doğru bir tanımlama olduğu paylaşımı ihanet olarak değerlendirilmiş, teröre destek olarak görülmüştür.
Yaşar Kemal'i tanıyan dindar ve muhafazakar kitlenin Yaşar Kemal hakkında ki yaklaşımı Prof.Dr. Ahmet Akgündüz gidibir. Gündüz : “Yaşar Kemal öldü; ancak hayatına ait ayrıntılar içinde henüz ‘Allah rahmet etsin’ diyeceğim bir ipucu bulamadım.” tarzındadır. Van'da yaşayanların önemli bir kesiti, hayatı boyuncu sosyalist-marksist düşüncelerle insanları eğiten-yetiştiren-yönlendiren Yaşar Kemal'in Vanlı olması Van'a nasıl bir katkı sunar' diye sorgulamaktadır.
Yaşar Kemal'in ismini bir yerlere verelim diyenler olduğu gibi, Yaşar Kemal'in ismini neden Van'da yaşatalım tartışmaları devam edecek gibi gözüküyor. Yaşar Kemal'i okuyan biri olarak, ismi Van'da bir yere verilmesini hak edecek ne yaptı?' diyenlerdenim?
Van'dan Rus ve Ermeni katliamından kaçarak giden ailesinin ve bu halkın yaşadığı trajediyi göz ardı eden Yaşar Kemal, Erivan'dan Van'a sığınmak zorunda kalan müslümanların hakkını savunmazken, Van'da katliama maruz kalmış on binlerce Vanlıyı konuşmazken, Vanlıları katleden evlerini ve iş yerlerini işgal eden, Van'da müslümanlara ait ne varsa yakıp yıkan, Rus'ya da yaşanan ihtilalden sonra Rus askerinin çekilmesinden sonra kaçmak zorunda kalan Ermenileri masumlaştırması-savunması tarihsel gerçekliklerle uyuşmamaktadır, eleştirisiyle yaklaşılmıştır. Yaşar Kemal bazı Kürtler tarafından da 'Kürtlere ihanet etmekle' suçlanmıştır.
NOT: Yaşar Kemal'i konu edindiği ropörtajıyla birincilik ödülü kazanan arkadaşımıza eşlik ettiğim her makam ziyaretinde 'düşüncemi' ifade etmişimdir.
1- Kemal, Y., (1971). 'Nuh'un Gemisi - Bu Diyar Baştan Başa 1', Adam Yayınevi, İstanbul,