SOL SEKÜLER KÜRTLERLE İSLAMİ KESİMİ KARŞI KARŞIYA GETİRMEK İÇİN MÜCADELE EDENLER
Toplumsal saadetin yaşandığı dönemlerde olduğu gibi toplumsal kabusun zirve yaptığı dönemlerde de varlıklarından emin olamadığımız münafıkların (düalizm) son virajda farklı söylem ve jargonla sahneye çıktılar. Sol seküler Kürtlerle İslam’ı kesime olan kin/öfke/düşmanlıklarına farklı bir tonda devam ediliyor.
Saldırılarının renk ve tonları değişse bile, iki kesime olan düşmanlıklarında bir eksilme yok. Yaygınlaştırmaya çalıştıkları yalan algılarla toplumsal kabusu artırma hilesindeler.Neymiş efendim Şehit Esma’ya gösterilen ilgi, Ceylan Önkol’a gösterilmemiş. Türkistan’da zulme uğrayanların savunulduğu kadar, Kürtler savunulmamış. Ve bir sürü saçmalıklar.
Art niyetli bu kitlenin şu ankı değişim ve dönüşümü Kürtleri çok sevdiklerinden değil, belli bir kürt kesiminin yüreğindeki kini eyleme dönüştürme çabaları akıl babalarına köle derecesinde bağlılıklarından kaynaklanıyor.
Daha düne kadar Kürtlere ve İslami kesime aynı tonda ve dozda saldıran, kendi varlıkları dışında hiç kimseye hayat hakkı tanımayan, kurdukları birlikteliklerinin tek hedefinin kendi çıkarları olduğu alenileşen kötüler, yeni yanaşma stratejileri dostane değildir. Eski enerjilerini kaybettikleri için sol seküler Kürtlerin algılarındaki İslami kesim düşmanlıklarını artırarak bir taşla iki kuş vurma hedefindeler. Toplumu birbiren kırdırma fikri dost düşman arkaikiyle devam ediyor. Sol seküler Kürtlerde çok iyi biliyor olmalarına rağmen çıkarsal ortaklıktan olsa gerek onlarda suskun kalmayı tercihteler.
Bu günün yanaşmaları daha düne kadar sol seküler Kürtleri şeytanlaştıranlar değil mi?. Onlara en ağır tonlarda hakaret etmediler mi? Aynı yapı farklı İslami grupları/ bireyleri İran’cı iftirasıyla boğmaya çalışmadı mı? Gizli kapaklı kapılar ardında kurdukları pusularla iş maşalara havale edilerek fitne yaygınlaştırılırken, şu an her şeyin aleni yürüdüğüne şahit oluyoruz. Allah'ın ayetlerini, Allah'a inanmış insanları zora düşürmek için dillerine dolmaları ayrı bir psikoloji...
Acılarımızın tonlarının farklı olmadığını söylemek koca bir yalandır. Bir babanın ölümüyle, amcanın ölümü; annenin ölümüyle, teyzenin ölümü bile farklı tonda acı yaşatıyor. ? Ya da bir sevdiğinin ölümüyle, komşunun ölümü. Değerler ve inanmışlıklar acının farklı tonlardaki etkisi yaşanan bir gerçekliktir. Bunun aksini ifade etmek hakikatle uyuşmaz. İslamcı söyleminin arkasına sığınarak Ak Partiye oy kaybetirmek için bu kadar yalan ve iftiraya sarılmak hiç bir değerde kabul edilecek bir ahlak değildir.
İnsanların yaşadıkları acıyı kine, öfkeye dönüştürerek, toplumsal ayrışma ve zıtlaşmadan medet umanlara dikkat etmek gerekir. Mısırda şehit edilen Esma ile Ceylan Önkolun ölümlerini karşılaştırmak yada şu ülkede bu oldu, burda bu oldu diyerek acıları kıyaslamak tek kelimeyle alçaklıktır. Fitnedir. Hiledir. Her ölüm bir acıdır. Her ölüm bir kopuştur. Her ölüm ayrışmadır. Bu ölümlerden medet ummak, siyasal düşmanlığa dönüştürmek ise bilinen kavramlarla isimlendirilmeyecek kadar alçak bir yaklaşımdır.
Kalplerinde taşıdıkları kin ve nefretin dışa vurumuyla Kürtleri ve İslami kesimi karşı karşıya getirmek için bilinçli mücadele eden art niyetlilere sormak gerekirse ‘Kobani’de yaşananlara tepki gösterenler bu güne kadar aynı tepkiyi Filistin, Keşmir, Bosna, Çeçenistan, Afganistan, Moro, Eritre, Mısır, Doğu Türkistan yaşanan katliamlara rağmen bir tepki gösterdiler mi? Başta ülkemizde ve Müslümanların yaşadığı topraklarda yaşanan acıları yüreğinin fay hatlarında en şiddetli travmalarla yaşayan insanlar kendisiyle aynı acıyı yaşamayan farklı düşünce grupların bir tepki gösterdi mi? Onların suskunlarından siyasal bir çıkarsamayı düşündü mü?
Ve son söz:
İslami cemaatler HDP'ye oy verdi demekle, İslamcı kesim kürtlere yapılanlara sessiz kaldı demek hangi üstün düşüncenin, engin fikrin ürünüdür' düşündünüz mü?.... Komik değil mi?.... Fitne böyledir. Allah hem rezil eder. Hemde rüsvay...