04 Haziran 2018
Van'daki şantaj ve iftira ile anlaşmak affedilmeyecek ihanettir
Her ilde olduğu gibi Van'da da basın-siyaset ve basın- bürokrasi arasında her türlü uyuşmazlık, kavga ve mücadele oluyor. Kimi mücadelelerde toplumsal beklenti daha önemliyken, kim mücadelelerde ne yazık ki bireysel beklentiler daha fazla öncelenmiş durumda.

Basın, siyasa - basın, bürokrat arasındaki sert kapışmaları ‘aşırı geçimsiz karı koca’ ilişkisine benzetiyorum. Tartışma boyutu ne olursa olsun tüm haksızlıklara rağmen mücadelenin arka boyutunda hak arama, doğruluğuna inandığı değerleri ve pratikleri kabul ettirme inancı vardır.

 

Nefsi kazanıma yönelik basın, siyasa-basın bürokrat mücadelesi var ki,  ‘MESLEKİ ETİK’ sınırları dışında yürüyen bir mücadeledir. Bu yöntem ‘Mesleki Etik’ kurallarını aşındıracak, kötü örneklem oluşturacak pratiklerdir. Buradaki temel amaç ve hedef siyasiye ve bürokrasiye baskın olma ve direnç kırma  arzusudur.

 

Pori Sipi bir değerlendirmesinde Tayyip Erdoğan’ı, hiçbir şantaja, montaja, iftiracıya boyun eğmediği için sevdiğini; bu halkında Tayyip Erdoğan’ın bu dik duruşundan etkilendiğini, sevgisinin en önemli nedenin bu olduğunu söylemişti. Tayyip Erdoğan şantajcılara boyun eğmeyerek nasıl başardıysa, yereldeki temsilcileri de aynı yolu takip etmeleri durumunda başarıyı elde edeceklerinden emin olmaları’ telkininde bulunmuştu.

 

Türkiye siyasetinin çeyrek yüzyılına damgasını vuran bir isme ait olduğu söylenen ‘Bir it var karşı avluda. O it karşı avludan havlıyor bizim avluya. O iti karşı avludan alalım bizim avluya. O it bizim avludan havlasın karşı avluya’ diye tekerlemeli ‘Siyasal Etik’ ve ‘Siyasi Duruşla’ uyuşmayan bir yöntemi kullananlar olduğu da söylendi

 

Üsteki tekerlemedeki yaklaşımda kabul edilemeyecek hatalar var. Saldırganı cesaretlendirecek ve kendine olan güvenini artıracak her pratik toplumsal dokuda açılacak bir gedik oluşturacaktır. ‘Karşı avludaki iti yaşatmak, riskin sürekliliğidir. Bu risk kötüyü cesaretlendiren için daha fazladır. En iyi ve en doğru yöntem karşı avludaki iti ıslah etmektir. Etik’le eğitmektir.

 

Saldırgan birini terbiye etmek yerine, saldırı dozunu suskunluğa yönlendirmek, saldırganın güven ve cesaretinin artışına; saldırganın saldırılarını başkasına yönlendirmek ise  ‘Toplumsal Ahlaksızlığa’ zemin hazırlar.

 

Bizim camia özelinde değerlendirdiğimizde, şantaj, iftira ve baskıyı ‘Mesleki Pratik’ haline getirenlerle anlaşmaya çalışmak, basın camiasına yapılacak en büyük kötülüktür. Saldırıyı  ‘Meslek Pratiği’ alışkanlığına dönüştürenlerle bu güne kadar ‘Etik Değerler’ çerçevesinde anlaşılamamış, beklentiler tüm değerlerden öne çıkarılmıştır.   

 

Toplumda kabülü olan insanların bu tarz insanlarla görüntüsü, konjonktürün sahte kahramanlarının ‘KAHRAMANLIK DİPLOMALARININ SAHTELİĞİNİN’ ispatını geciktiren  siyasi-bürokratik şal olduğunu belirtmek zorundayım. 

 

Toplumsal tekerrürlerle görülmüştür ki, şantaj, iftira ve baskıyı ‘Mesleki Pratik’ haline getirenlerle anlaşmaya-uyuşmaya çalışmak; şantaj, iftira ve baskıyı kullananların ‘Toplumsal kabullerinin artmasına - örneklenmelerine - kötü pratiklerin artışına’ neden olmuştur.  İyi kötü mücadelesinde, kötü daha fazla güçlenmiştir.  Mesleki Etik kurallarına riayet etmeye çalışanlar ise bu dönemlerde ‘Konjonktürel  Atalete’ yönelmek zorunda kalmışlar. 

 

Batı illerin birinde yaşayan amcanın birine sokak itleri saldırınca şikâyette bulunuyor. Bir dönem sonra şikayette bulunan amca o itlerle yapılan işleri merak ettiğinden ‘O itlere ne yapıldığını’ soruyor. ‘Kısırlaştırdık’ cevabı karşısında şaşkına dönen amca, oğlum o itler bize cinsel saldırıda bulunuyor demedim, o itler elimizi, kolumuzu, ayağımız ısırıyor’ diye sert tepki göstermiş. 

 

Pori Sipi: 'Van'daki iftira ve şantajla kısa süreli sulh iftira ve şantaja cesaret, Van'daki iftira ve şantajla anlaşma mücadelecilere haksızlık, 'Van'daki iftira ve şantajla ortak hareket ise asla affedilmeyecek bedeli çok ağır bir İHANETTİR.' cümlesiyle bitirelim. 

 

Yorum Ekle



M.SALİH GEÇKEN
Copyright, 2017 © M. Salih Geçken - Kisisel Web Sitesi