Sosyal medya üzerinden devam, dönem dönem seviye kaybı yaşayan AK Parti Van başkanlığı ile ilgili değişim oldu yada olmadı tartışmalarını uzaktan seyrediyorum.
Benim sosyal medya üzerinden devam eden tartışmalara bulaşmamam, bu konu hakkında hiç bir yorum yapmamış olmam sosyal medya şeytanlarını pekte ırgalamamış gibi. Adımı kullanarak iftira atanlarda az biraz ahlak olsa kendim için bir çıkar yol arıyacam da, bana iftira atanların seviyesizliği dokunuyor desem abartmış olmam.
İnsanı değerlerini şeytana kiralayan seviyesizlerin ismimi bir yerlerde anıyor olması yada sosyal medyada benim adamı kullanarak iftira atmaları seviyesizlikten öte çukurluktur.
Sosyal medya üzerinden yürütülen bu tartışmalara dahil olmadığım gibi, her hangi bir paylaşımımda olmadı. Nihayetinde son kararı verecek Ak Parti Genel Merkezi ve yetkili organları olduğunu çok iyi bilirim.
Bende bir çok gazeteci gibi mevcut il başkanının görevden uzaklaştırılma kararı alındığını duydum. Bu bilgiyi benim gibi paylaşanlar olmadığı gibi, paylaşma gereği duyan gazetecilerde oldu. Bu bilgiyi paylaşan gazeteciye hakaret bir alt seviye iken, benim gibi hiç bir paylaşımda bulunmayanları bu tartışmaların içine çekmek ise tek kelimeyle seviyesizliğin zirvesidir.
Sosyal kirlilikten ötürü, bu güçlü duyumu paylaşmamam defans gazetecilik iken, aldığı güçlü duyumu yazmak bir gazetecinin en tabi görevi ve hakkıdır. Paylaşımda bulunan işini yapmıştır. Bunu abartmaya gerek yok. Bu konu ile ilgili güçlü duyumunu habere dönüştürenleri bir şeylerle itham etmek doğru olmadığı gibi, hakarete varan tepkiyi siyasal ahlak ve sabırla tanımlamakta zordur.
Sözün özü şu ki, il başkanı ile ilgili karar verildi. Bende herkesin duyacağı günü bekliyorum.
Ayrıca, bilgi talebinde bulunanlara bildiğimiz en doğru bilgiyi aktarma sorumluluğumuzu yerine getirmek, kimseye düşmanlık olmadığı gibi; mesleki ilkelerimizin dışında bir çabada değildir.