12 Kasım 2017
BAŞBAKAN VAN’DA KİMİN İL BAŞKANI OLMASINI İSTİYOR?
Nereden okuduğumu hatırlamıyorum. Bilen biri ‘ama’ dan önce kurulan cümlenin ve söylenen her sözün inkâr edildiğini ifade ediyordu.

BAŞBAKAN VAN’DA KİMİN İL BAŞKANI OLMASINI İSTİYOR?

 

Nereden okuduğumu hatırlamıyorum. Bilen biri ‘ama’ dan önce kurulan cümlenin ve söylenen her sözün inkâr edildiğini ifade ediyordu.

 

Yerel siyasetin sınırlarına ulaşamadığı halde,  algısal manipülasyonu denemeye kalkan bir kaç yerel akıl var ki, söylem ve eylem çelişkisini görünce insanın gülesi geliyor. ‘Aday değilim ama’ ile başlayan sonuç itibariyle  kast edilen makam kendilerine verildiğinde kabul edeceklerine dair arzu ve isteğin belirtildiği konuşmalar hedef seçilen kitleyi aldatmaya ve yanıltmaya yönelik olduğu için rahatsızlık veriyor.

 

Son zamanlarda duymaya başladığım ‘Adaya değilim ‘AMA’  genel merkez tevdi ederse kabul ederim ’ söylemi Van özelinde değerlendirirsek siyasi literatürde  ‘En büyük yalan’olarak  zirve yaptığını görüyoruz. Vatandaş olarak bu algısal dezenformasyonunun doğru olmadığını 'AMA' dan önce kullanılan 'Aday değilim' söyleminin bizleri uyutmaya yada kişiyi yüceltmeye yönelik olduğunu düşünüyorum. 

 

Sözü çok fazla uzatmaya gerek yok.  Bir bilenin tespitiyle ‘AMA’dan önce söylenen ‘Aday değilim’ söyleminin yalan olduğu gerçeği ‘Genel Merkez’ görevi tevdi ederse ya da ‘Başbakan isterse ‘YOK’  demem ‘KABUL’ ederim söyleminde yatıyor.

 

Bir şeyi kabul etmek, o şeyi red etmemek  belirtilen şeye ilgiyi gösterir. İlgi, arzu, beklenti ve reddin bir arada yaşama şansı zordur. Ön kabul ilgiyi ve isteği gerektirir. İlgi ve istek arzu edilen sahip olmayı tetikler. Sahip olma iç güdüsü ise talip olmama anlamın gelen 'aday değilim' söylemini yalanlar.

 

Aday olmadığını iddia ettiği halde alttan alta çalışmalar yapan, toplantılar düzenleyen, düzenlenen toplantılara eşlik eden, aday adaylık sürecinin adaylık sürecine dönüşmesinde etkili olan kişilerle diyaloğunu geliştiren, toplumsal sorun gibi duran konularda aracı olmaya çalışan kişilerin eylemi, aday değilim söyleminin zıttı gibi duruyor.  

 

Ak Parti Van il teşkilatının zorunlu istifasından sonra (istifadan birkaç önce başlayan çalışmaları gözden kaçırmamak gerekir) yapılan konuşmalar ve değerlendirmelere bakınca birileri tarafından algısal operasyon ile birlikte kara propagandanın başlatıldığına şahit oluyoruz.

 

Kişi yada kişiler bir görev verildiğinde tepmeyeceğini söylemekle birlikte o göreve aday olmadığını söylemesinin sosyo-psikolojik nedenleri olabileceği gibi, algısal operasyonun bir parçası da olabilir. Kişi, ben sıradan değilim, farklıyım, güç merkezi yada karar mercileri tarafından önemsenen biriyim imajını yaratmaya çalışabilir.

 

Gerçekte olmadığı halde algısal operasyonlarla yaratılmaya çalışılan güçlü aday profili ile o profilin reel diyalogları gerçek ve doğrunun farklı olduğunu gösteriyor. Van’da yaratılmaya çalışılan imaja rağmen, resmi ve gayri resmi aday adayları hala Van milletvekillerinin ve bazı kişilerin kapısını aşındırıyorsa, genel merkezin görevlendirdiği kişi onlarca zahmete katlanarak soruşturmalarına devam ederken, birkaç isme müracaat etmeleri yönünde telkinde bulunuyorsa, birilerinin Başbakan’ın adamıdır söyleminin bir algısal operasyon olduğunun ispatıdır. 

Yorum Ekle



M.SALİH GEÇKEN
Copyright, 2017 © M. Salih Geçken - Kisisel Web Sitesi