Ak Parti'de siyasi pratikleri olan kişilere Fatih Çiftçi ve Burhan Kayatürk’ün atamalarını sordum. Van için iyi olacağı yönünde oldukça güçlü algıya rastladım. Ötekileştirildiğini ifade eden bir çok Ak Parti'li siyasinin, küllenmeye yüz tutmuş duygularında yeniden oluşan bir heyecan olduğunu söyleyebilirim. Konuştuğum Ak Partililerin hepsi başta Sayın Cumhurbaşkanına çözüm süreci üzerinden algısal yazılarla iftira atan, Burhan Kayatürk'e, Fatih Çiftçi'ye, Gülşen Orhan'a, şu anki Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu'na ve çok değerli insanlara tahammülü zor iftiralarla FETÖ'cü gibi algılatmaya çalışan iftiracıdan ve ona destek olanlardan da hesap sorulması gerekliliğini duydum. Bu konuyu başka bir yazımda detaylı bir şekilde yazacağım.
Fatih Çiftçi ve Burhan Kayatürk’ün Ak Partinin MKYK’sında görev almaları; Fatih Çiftçi’nin Ak Parti İnsan Hakları Başkan yardımcılığına, Burhan Kayatür’ün Ak Parti Ekonomi Başkan yardımcılığında görevlendirilmesi, Van’ın siyasal dengesinde değişimlere neden olacaktır. Atama ve görevlendirmelerden hemen sonra algılarda oluşan güçlü heyecan zamanla büyük sinerjiye dönüşecek, küllenmeye yüz tutan algılar ve pratikler, Ak Parti lehine yeniden güçlü bir heyecana dönüşecektir.
Bu atamalarla, Ak Partiden kopartılmaya ve uzaklaştırılmaya çalışılan Ak Parti severlerin küskünlüklerinin önüne geçildiğini söyleyebilirim. Siyasete dayatılan sosyoloji üzerinden değerlendirdiğimizde, Van özelinde yaşanabilecek ciddi kopmaların önüne geçebileceğini, başka partilere geçen ama geçtiği partilerde görev almayanların geri dönebilme zeminini oluşturarak, Van özelinde oy kaybına neden olabilecek umutsuzlukları da bertaraf edecektir. Bu atamalardan önce yeni kurulan partilere geçenler arasında ‘keşke’ cümlesini duyduklarım oldu. Bu atama ve görevlendirmelerle Ak Partide oluşan ikilik kırılacak ve parti toparlanacaktır’ diyorlar.
Bu atamalar, Ak Parti ailesinde oluşturulan ‘ÖTEKİLER’in moral ve motivasyonlarının yeniden güçlenmesine ve alanda Ak Parti lehine dönmesine katkı sunacak, toparlanmayı kolaylaştıracaktır. Oldukça ivedi ve biz bir aileyiz perspektifiyle, 'oluşturulan' ikiliğin bir an önce ortadan kaldırılması gerekliliğinin vurgusuna rastladım. Güçlü Türkiye ve ümmetin umudu Ak Partinin birkaç iftiracıya ya da sonradan dahil olan başka parti gönüllülerine feda edilmemeli ifadelerini duydum.
Öncekiler suçlamasıyla ‘ÖTEKİ’yi oluşturanlar ve parti içinde aldığı yeri güçlendirmeye çalışanlar , aile içi küskünlükleri gidererek yeniden oluşturulmaya çalışılacak güç birliğinin başarısızlığı için farklı tepkiler gösterebilir, birlikteliğin olmaması için altan alta olumsuz algılarla süreci yönlendirmeye çalışabilirler. Bunlara fırsat verilmeleldir.
'Van'da Ak Parti'yı yıpratmak ve dağıtmak için oparasyon düzenlendi, siyaset mühendisleri bilinçli ve örgütlü bir şekilde bu projeyi uyguladı' yorumun yapanların 'tahammülü zor iftiralara' vurgusu gözden kaçırılmayacak türdendir. Sayın Erdoğan’ın öncülüğünde atanan bu iki isme ve halen görevde bulunan Cumhurbaşkanı Danışmanı Gülşen Orhan’a, Diyarbakır Valisi Sayın Münir Karaloğlu’na ve bir çok Ak Partiliye FETÖ hain darbesinde sonra ve FETÖ taktiğine benzer bir şekilde iftira atan kişi tek başına buna cesaret edemez, düşüncesindeler. Sayın Cumhurbaşkanı dahil bir çok isme iftira atan bu kişiye destek verenler araştırılmalı, bu iftiracıya destek verenlerden ve yönlendirenlerden ivedi bir şekilde hesap sorulmalı ve bu yapının üstüne gidilmelidir, deniyor. Bu iftiraların Van özelinde Ak Parti'yi parçalamak için uygulanan ‘siyaset mühendisliği’ olarak değerlendirildiğini duydum. Ak Partiyi Van'da bitirmeye yönelik bu siyaset mühendisliğinin hesabı sorulmalı diyorlar. Van’da uygulanan siyaset mühendisliğinin sorgulanmaması Van’ın yeniden toparlanma çabalarını akıbete uğratabilir, diyorlar. Van'da kullanılan bu pratiğin Türkiye'nin diğer illerinde de hayata geçirilebileciğini belirtiyorlar.
ÖNCEKİ YAZIM: VAN'DA BÜYÜK KAVGAYA HAZIRLIK MI?
HAFTANIN SÖZÜ: