VAN'DAKİ FETÖCÜLERDEN BAŞBAKANA ÇAĞRI

Hükümet Cemaat arasındaki kavga aldı başını gidiyor. Duracak mı? Bu beklenti içinde olanlar olduğu gibi, kavganın sürmesinden yana ateşi odunlayanlar da var.  Mutlu olanların sayısı azımsanmayacak düzeyde.

Vasiad’ın (Van Sanayici İş Adamları Derneği) geçenlerde bir açıklaması oldu. Hiçte sükûnete davet edecek dil değildi.  Hükümeti ve başbakanı sevenleri kırarken, kırıldıklarını dile getirmişlerdi. Tuhaf değil mi? Kırıldığını dile getirirken kıracak sözler kullanmak olsa olsa bu yapıya has bir özellik olsa gerek. 

Vasiad Genel Sekreteri ve;

O arkadaşlar diyorlar ki;  Kardeşlik hukukumuzu zedeleyen davranışlardan ve açılan bu yarayı daha fazla derinleştirmekten vazgeçelim….’ Güzel… 

Ama aynı arkadaşlar;

“Hizmet hareketi hakkında kara propaganda yapılıyor. Hizmet hareketinin 'paralel devlet, çete, virüs, in, gizli örgüt, haşhaşi' gibi iftiralarla, hiçbir bilgi, belge ortaya koymadan, hukuki temele dayanmadan yaftaladığını” söylerken kardeşliğe hizmet mi ediyor? 

 Ya bu;

"Bir kısım medya, sorumlu ve objektif gazetecilik kriterlerini hiçe sayarak ve bir merkezden yönlendirildiği aşikar bir tarzda her türlü yalan ve iftiraya başvurmak suretiyle hizmet hareketi hakkında kara propaganda kampanyası yürütüyor.” Demekle mi kardeşlik bağını güçlendiriyor.

İnsanlar sevdiklerini korumak ve savunmak için refleks geliştirirler. Geliştirdikleri reflekslerde hakarete de müracaat edebilirler. Hatta hadlerini de aşabilirler. Ama bir şeyi yapmaları hiçte hoş kaçmaz. Hem sükûnete davet edeceksin, hem kırıldığını söyleyeceksin hem de bir ülkenin başbakanına iftiracı diyecek kadar kendinden geçeceksin.

Sükûnetin olmasını isteyen ya suskun kalır, ya da ortamı germeye çalışan gevezeleri sükûnete davet eder. Öyle ulu ortaya çıkıp iftiradır yalandır cümlelerine sarılarak kahramanlık postuna bürünmek ateşin artırmaktan başka bir işe yaramaz. 

Bir insan sevdiğini korumaya çalışırken, başkalarının sevdiklerini ayaklar almamalı. Sen başkalarının sevdiklerine laf dersen, sevenlerde senin sevdiklerine laf der. Suskunluğu tercih edenlerin suskunluklarını koruyabilmeleri için, daha az konuşmanın daha faydalı olacağı kanaatindeyim.  Gücüm yetse Fetullah Gülen’e çağrı yapardım. Ama ne yaparsın yerelde kaldığımız için bize de yereli uyarmak düşer. 

“Ucuz hesaplar uğruna yarın yüzümüzü daha fazla kızartacak sözlerden, kardeşlik hukukumuzu zedeleyen davranışlardan ve açılan bu yarayı daha fazla derinleştirmekten vazgeçelim” diyorsun ya bu cümleyi birde aynaya karşı okumanı tavsiye ederim. 

Yorum Ekle

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum GÖNDER

×

Kullanıcı Sözleşmesi

"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği Site’de paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir. Salih GEÇKEN, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin Site’de yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Salih GEÇKEN, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler’e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "