Yeni kurulacak parti Cumhurbaşkanlığı Sisteminden ötürü ya Ak Partinin öncülük ettiği birliktelikle hareket edecek yada CHP ve HDP’nin birlikteliğine angaje olacak. Yeni kurulacağı iddia edilen parti her iki pratikten hangisini tercih ederse etsin, kaçınılmaz bir kayıpla hüsrana uğrayacaktır.
Sağ muhafazakâr, sağ dindar ve sağ seküler düşünceleri temsil eden partiler olduğundan Ak Partiyi bu düşünceler üzerinden ayrıştırmak yada güçten düşürmek imkansız gibi gözüküyor. Şu an belli nedenlerden ötürü Ak Partiye mesafelilerin örgütlendiği bu oluşum, seçim dönemlerinde Ak Partiden desteklerini esirgediklerinden ötürü Ak Partinin çokta kaybı olmayacaktır.
Bence kişisel çıkarlarını karşılamayanlar ve her hangi bir neden ötürü Ak Partiye küsenlerin oluşuturacağı bu kümelenme maksimum % 2-3 gibi bir oy oranıyla yetinmek zorunda kalacaktır. Kurulacağı iddia edilen yeni parti CHP ve HDP birlikteliğiyle hareket edecek olursa oy oranı %1 lerde seyreder gibi gözüküyor.
Yeni kurulacağı iddia edilen partinin başkanı olabilecek isimlerin Karizmatik lider Tayyip Erdoğan karşısında başarabilmeleri mümkün gözükmüyor. İsmi telefuz edilenler, Tayyip Erdoğan siyasette var olduğu sürece toplumsal heyecanı belli düzeyin üstüne çıkarabilecek gücü toparlayamayacaklarından, etkisi küçük bir siyasal oluşum olarak kalacaktır.
YENİ PARTİ HEYECANIYLA PSİKANALİTİK UMUDA YUMULANLAR
Yeni parti kurulacak söylemleri ve algısı, Ak Parti içindeki uyumsuzların ve zor zamanda ihanet edebilecek kimliklerin teşhisine katkı sunacağı gibi bünye temizliği için kaçırılmayacak bir fırsat da olabilir.
Yeni parti kurulacak söylem ve algısal çalışmaları, kişisel beeklentilerini şu ana kadar Ak Parti içinde karşılayamamışlar ve herhangi bir nedenden ötürü partiye küsenlerde heyecana neden olsada güçlü bir harekete dönüşebilme ihtimalı çok zor.
Ak Parti özelinde Türkiye’ye kaybettirmek isteyen kötü niyetlilerle, Türkiye’nin kaybetmesini istemediği halde art niyetlilerin lojistiğine omuz verenlerin hedef ortaklığı sağlıklı olmayacaktır. Bireysel ve duygusal beklentilerinden ötürü ülkenin kaybına neden olabilecek pratiklerin pişmanlığı kaçınılmaz bir acı ve ıstırap olacaktır.
Üçüncü sınıf algısal manipülasyon hemleleri 'Devlet Ak Partiyi gözden çıkardı’ ‘Tayyip Erdoğan bile yeni partiye onay veriyor’ gibi toplumsal algıyı yönlendirmeye yönelik söylemleri ciddiye almak akla ihanet olacağından, gülüp geçmek en doğru tepki olacaktır.
Sözün özü: ‘Yeni parti iddialarını, konjonktürel hata ve prematüre (erken doğum) olarak görüyor,beklentiye odaklı umut heyecana neden olasada, yeni parti projesinin şu an musallada can çekiştiğini düşünüyorum.
VAN BÜYÜKŞEHİRİ KAYBETTİREN ERDOĞAN'IN TAVRIYMIŞMIŞ
Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi Sayın Erdoğan'ın dilinin sertliğinden ötürü kaybedilmişmiş.
Van Büyükşehir adayının seçimi kaybetmesinin en önemli nedeninin Sayın Erdoğan’ın dilinin sertliğine bağlanması zıvananın patalojik travması olarak değerlendirilmesinde hiç bir sakınca yoktur.
Bu güne kadar saçmalık düzeyi bu kadar yüksek hatta pik sayılabilecek yorum ve değerlendirme duymadığım gibi, bu denli akıl tutulmasına da şahit olmadım.
Sayın Erdoğan’ın dili Kürtlerin tepkisine neden olduysa;
Şırnak, Ağrı, Muş, Şanlıurfa, Bingöl, Tatvan, Şemdinli, Çukurca, Derecik ve Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı onlarca belediye nasıl kazanıldı?
Şimdi bizim büyükşehir adayımızı kurtaralım diye bu Kürtlere hakaret mi edelim? Yoksa Tayyip Erdoğan'ın dilinin sertliği Van Büyükşehir seçimini kaybettirdi, Erdogan'ın dili daha yumuşak olsaydı kesin kazanılırdı' ultra yalanını mı kabul edelim? Nerden tutarsan tut her tarafı dökük ve çökük bu saçmalığı kabul edecek halimiz yok herhalde.
Siz eğer Van Büyükşehir adayını kurtarmak ve lehine algı oluşturmak için Tayyip Erdoğan’ı bile suçlayacak kadar küçüldüyseniz, bedelini sizi örgütleyen düşünsün..
Ey faniler, akılla bağdaştırılmayacak yorum ve değerlendirmelerle oluşturulmak istenen kahramanlık imajı hak ettiği seviyeden bir adım öteye gidemeyecektir.