HALKIN ONURLU DİRENİŞİNI KARALAYAN ONURSUZLARIN EMPERYAL UŞAKLIKLIĞI
15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra sokağa çıkan halkın onurlu direnişini karalamak için yapılan onursuz saldırıların dozu ve beyinsizliği artarak devam ediyor. Bu saldırılar beyinsizlerin bile ifadede dikkat edeceği 'Bu bir tiyatrodur' alçaklığıyla başlamıştı. Onurlu kitleye saldırıların onur düzeyi çukurlaşınca, alçağın biri darbeye direnenleri ‘IŞID’cilerdir iftisarasıyla karalamış.
Saldırılar sosyo-politik karşıtlıktan kaynaklandığı gibi, belli bir kitleyi şu an onurlu bir şekilde direnen halkla karşı karşıya getirmek, gerçekleşmeyen darbenin gerçekleşebilirliğini artırmaya yönelik olduğu da gözüküyor.
Birkaç yıl öncede şu anki algısal manipülasyona yönelik söylemlerin kullanıldığını biliyoruz. Bölgede bir çok insanın hayatını kaybettiği 6-8 Ekim olaylarından önce belli bir kitleyi harekete geçirmek için kullanılan söylemler ile, şu an kimi siyasiler tarafından kullanılan dil ve ton birbirine çok benziyor. 6-8 Ekimden önce İslami kitleleri ‘IŞID’cı konumuna getirterek saldırıların açık hedefi haline getirtmişlerdi. Şu anda da bazı emperyal uşaklar aynı dili kullanarak ‘Darbeye karşı sokakta onurlu bir şekilde direnen halkın’ Işıd’ci olduğunu, sokakların dincilerin ‘Işidcilerin’ eline geçtiğini, sokaktaki bu kitlenin çok tehlikeli olduğu iftiralarıyla halkı karşı karşı getirme çabalarını müşahade ediyoruz.
Sosyo-psikolojik ve Sosyo-politik döngü/değişimler ve konjonktür emperyal uşakların art niyetlerini hayata geçirmelerini zorlaştırıyor. Yani, halkı karşı karşı getirebilme ihtimalleri zor. Her şeye rağmen rehavete kapılmadan, bu onursuzluğun bertaraf edilmesi için doğru uslup ve doğru yöntemlerle bu onursuz saldırıların ifşa edilesi gerekir. Ve; Dipçiği gördüğünde aldığı nefesin tonunu bile ayarlayanlar, uçaktan atılan bombaya, tanktan yapılan top ateşine, üstüne yağan kurşuna rağmen bir adım geri atmayan onurlu direnişi kabul edebilir mi?
Namlunun ucunu gördüğünde aile efradıyla kaçacak delik arayanlar; anne, baba ve evladın düğüne gider gibi ölümü göze alıp tanklardan açılan ateşe rağmen ailece verdiği onurlu mücadeleyi kabul edebilir mi?
Başkalarının çocuklarını ölüme gönderirken kendi çocuklarını en rahat şekilde yaşatmaya çalışan, halkın çocuklarını sokağa sürerken kendi çocuklarının evden çıkmasını müsade etmeyenler; kendi oğlunu, yeğenini, kızını yanına alıp kurşun yağan sokaklara çıkaran anne, baba, amca ve dayının samimiyetini kabul edebilir mi?
Zerre kadar onuru olmayanların darbeye karşı onurlu bir şekilde direnen halka ışıdcı iftirasıyla saldırmaları, onursuzluğun bir kere daha ifşası ve emperyal uşaklığın onayının tekrarıdır.
| |