Van'daki bazı siyasilerin dünyayı takip etmelerini, az biraz eğitim almalarını, bilgilerini ve siyasi etiğin gereklerini güncellemelerini kendilerine öneririm. Tabi ki karar kendilerinindir. Doğru yaklaşım ve kavramlarla muhalefet, saygıyı; ilgisiz yaklaşım ve muhalefet, entelektüel ve siyasi seviyeye eş değer saygı ve kıymeti belirler.
Yapılan açıklamalara baktığımızda tahıl koridoru anlaşması buğday tedarikinde dünyaya daha rahat nefes aldıracağını okuyoruz. Bu anlaşmayla dünyaya açılan bir tahil koridoru liderliğini Türkiye yaptı. Anlaşma AB, ABD, Ortadoğu Ülkeleri ve BM gibi ulusal kuruluşlar tarafından memnuniyetle karşılandı. Dünyanın memnun kaldığı bu anlaşmayı Van'da ki bir kaç siyasinin anlamak istemediğini gördüm. Dünya memnun, bizim bir kaç yerel siyasi eleştiri dozuna odaklanmış durumda. Dünya övgüyle bahsederken, Van’daki bir kaç yerel siyasinin ilgisiz ve alakasız bir o kadarda agresif paylaşımları nerden tutarsanız tutun 'bu kadarda olamaz?' yorumunu zorunlu kılıyor.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby'in Türkiye'nin anlaşmada arabuluculuk yapmasının önemini vurgulayıp memnuniyetini dile getirirken, birçok AB yöneticisi antlaşmanın sonuçlanmasında Türkiye'nin ve Erdoğan'ın çabasının etkili olduğunu söylerken, bizim yerel siyasiler yine farklarını ortaya koymuşlar.
Dünya'da milyonlarca insanın açlıkla karşı karşıya kalma riskini ortadan kaldıran ve açlık tehlikesine derman olan 'Tahıl Koridoru' anlaşmasının imzalanmasından ötürü BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ederek, "Bu anlaşma sizin ısrarlı çabalarınız sayesinde oldu" derken, bir çok ekonomist tahıl roridoru anlaşmasının dünyadaki fahiş gıda fiyatını dengeleyeceği yönünde açıklama yaptılar.
Dünya tahıl koridoru anlaşmasını olumlu sözlerle yorumlarken, bizim yerel siyasiler nasıl gördü diye baktığımızda ilginç bir tabloyla karşı karşıya kalıyoruz.
Van CHP İl Başkanı Seracettin Bedirhanoğlu sosyal medya hesabından;
"Vay be, ne günlere kaldık.
Düne kadar kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biriyken, bugün tahıl krizini aşmak için savaşan iki ülkesi BM gözetiminde zirve yapıyoruz” söyleriyle paylaştığını görüyoruz.
Saadet Partisi Van İl Başkanı çıtayı bir adım ileriye taşıyarak;
“Nereden Nereye?
Bir zamanlar buğday ihraç eden ülkeyken, şimdi buğday ithal etmek için savaşan ülkelerden el eman dilemek ve bunu da başarı diye sunmak.
Van mala mine” şeklinde paylaşmıştır.
Kafamda ki deli sorulardan bir kaçı;
1- Tahıl koridoru antlaşmasını ve Türkiye'nin çabasını dünya mı yanlış okuyor? Yoksa bizim yerel siyasiler halkı aptal mı görüyor?
2- AB'nin, ABD'nin, Ortadoğu ülkelerinin, BM gibi uluslararası kurumların tahıl koridoru anlaşmasından ötürü Türkiye ve Erdoğan'a teşekkürü mü hata? Yoksa CHP ve Saadet Partisi Van il başkanlarının açıklamaları mı ultra kusurlu?
3- Kim daha başarılı? CHP, Saadet Partisi Van İl Başkanları mı? Avrupa Birliği , ABD ve Birleşmiş Milletler yöneticileri mi?
4- Muhaliflik doğru olmayan algıyı mübah kılar mı?
5- GERÇEĞİ,DOĞRU OLMAYAN YÖNTEMLERLE AKTARAN SİYASİLER BU HALKI KOYUN SÜRÜSÜ OLARAK MI GÖRÜYOR?
6- Hem müslüman hem de makyavelist olunur mu?