VEFA BİREYSEL HATALARA KURBAN EDİLMEYECEK KADAR DEĞERLİDİR
Vefa kişisel hatalardan daha önemlidir. Bundan ötürü Tuşba ilçesinden bağımsız aday olmayı düşünen Servet Yenitürk’ün aday olma düşüncesi saygı duymakla birlikte, vefa borcunun kişisel hatalardan daha önemli olduğunu, Yenitürk’ün bir an önce adaylıktan vaz geçmesinin daha doğru bir tavır olacağını düşünüyorum.
Tuşba ilçesi bağımsız belediye başkan adayı Servet Yenitürk yaptığı bir açıklamada adaylık düşünmediğini adaylık verilecek kişiler için neler yapılabileceği çalışmaları için istişare ettiklerini ısrarla kendisine gelen teklifle bu işe soyunduğunu belirttiği o açıklamada: ‘Ankara’ya gittik ve burada Sayın Çelik, Van milletvekillerimiz ve Osman Nuri Gülaçar ile belli görüşmeler yaptık. Fakat daha sonra gerek milletvekilleri gerek büyükşehir adayı Gülaçar gerekse de Genel Merkez’den aday olmam konusundaki talepler üzerine Ankara’ya çağrıldım ve Tuşba ilçesinde benimle kazanılacağı yönünde bir kanaat varıldığı söylendi. Ben adaylık başvurusu yapmadığımı ve bu teklifi kabul edemeyeceğimi söyledim. Fakat sonrasında teklifler ve ısrarlar sürünce yakınlarımız, dostlarımız, büyüklerimiz ile konuşmalarımız neticesinde bu teklifi kabul ettik. Görev istenmez verilir mantığı ile hareket edip görevin verilmesi halinde başarılı bir şekilde yapabileceğimizi söyledik. Neticede yine müracaat yapmadım ve hayırlısı olur diye bekledik.” Demiş. Yani Servet Yenitürk kandırıldığı için bu işe soyunduğunu belirtiyor. Kişi olarak düşünüldüğünde haklı mı? Haklı?
Tabi ki herkesin yaşadığı toplumda özgün ağırlığı ve saygınlığı var. Bunu hesaba katmak gerekir. Daha önce Van’ın Başkale ilçesinde benzer bir hatadan ötürü yaşanan bir trajedi vardı. Ondan ders çıkarılmaması ikinci kötü örneği karışımıza çıkardı.
Bence vefa kişinin sıralamaya koyacağı değerlerin en üstünde olmalıdır. Sayın Yenitürk, vefa bütün yanlışlıklarına rağmen kızgınlığa kurban edilememelidir. Belki de ‘Keşkeler’e fırsat verilmemelidir.
Açıklamanızda diyorsunuz ki;
Genel Merkezden destekleyenler vardı. Hüseyin Çelik istedi… Milletvekilleri istedi… Büyükşehir adayı Osman Gülaçar istedi ama bunlara rağmen olmadı. İftiraya uğradım. Bana haksızlık yapıldı’ diyorsunuz. Yani güç sahipleri istedi ama olmadı.
Bu kadar kişinin istemine rağmen adaylık olmuyorsa, bunda bir hayır aramak farklı bir bakış açısı olmaz mı?
Birzaz daha farklı bir akış açışıyla ‘Sayın Yenitürk’ün başkan adayı olmanız için devreye giren bu kişilerin hiç mi hatırı yok? Peki elde ettiğiniz gücün…
Vefa demiştik ya…. Peki ya diğerleri…..
Bence bu olaydan çıkarılması gereken en büyük ders: ‘Büyüklere rağmen, küçüklerin dikkate alınma ihtimali varsa, büyüklere rağmen istenen liste çıkarılamadı. O zaman o büyükleri, çok büyük; o küçükleri, çok küçük görmemek gerekir’