HDP, CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi'nin ilk ittifakından sonra yaptığım değerlendirmede bu ittifakın partilerde aşılması zor beklentilere ve tartışmalara neden olacağını, oluşacak parti için tartışmalarla parçalanma ihtimalini gerekçeleriyle yazmış, nihai hedefi ve ideolojisi farklı örgütlenmelerin zorlama entegrasyonlarla uzun süre bir arada tutulamayacağını, bu partilerin kendi içlerinde ciddi sorun yaşayacaklarını, partilerde ayrışmanın kaçınılmaz olduğunu belirtmiştim.  

Özellikle bölgedeki HDP'li seçmeninin bu ittifakı kabulde zorlanacağını, bu ittifaktan ötürü Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı illerde HDP’nin oylarının düşeceğini, ulusalcı Türk solunun bu ittifaka tepki göstereceğini, Türk solundaki tartışmanın artacağı yönündeki tespitimi sizlerle paylaşmıştım. İlk  İttifakın olduğu yerel seçimlerde, Kürtlerin yoğunluklu yaşadığı illerde HDP bölge geneli %7 civarında oy kaybederken; Ak Parti Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki illerde oylarını artırmış,  HDP ile sembolleşen bazı belediyeleri bile kazanmıştı. HDP'nin CHP ve İyi Parti ile yaptığı ittifak bölgede geri tepmişti.  

Hedefi ve ideolojik örgütlenmesi farklı  üç partinin ‘ortak düşman’ algısı üzerinden kurdukları ittifakla bir kaç büyükşehirde elde ettikleri başarının paylaşımı ortak olmamış,  özellikle HDP'lilerin beklentileri tam olarak karşılanmadığından HDP içindeki ulusalcı Kürtlerin elini güçlendirmiş, onların baskısıyla ittifakta çatlatlar oluşmaya başlamıştı. Son günlerde CHP ve İYİ Partinin HDP ile ittifakını ret etmesi,  Ankara ve Antalya belediyelerinin HDP’li seçmenlere yaklaşımı HDP içindeki ulusalcı Kürtlerin şu anki yönetimi ihanetle suçlamaya kadar götürdüğünü  söyleyebilirim. Bu ittifaka ilk günden karşı olan muhafazakar HDP’li seçmen ilk ittifaktan sonra oy vermemiş, Kürt ulusalcıların bu gün gösterdiği tepkiyi o zaman göstermişti.

Şu an yaşananların kaçınılmaz olduğunu belirttiğim tespitlerimdeki gerekçemi, partilerde yer alan kişilerin düşünsel ve yaklaşımsal farklılıklardan kaynaklandığını belirtmiştim. Tüm örgütlenmelerde olduğu gibi, HDP, CHP ve İYİ Parti’de parti programlarına ve ideolojik kabule sıkı sıkıya bağlı olanlar, var olan örgütlü güçten kendi lehine bir şeyler devşirmeye çalışanlar ve bu iki grup arasında kalanlardan oluştuğunu ifade etmek çokta yanlış bir tespit olmayacaktır. Yani, parti programına ve partinin varsa gizli ajandasına sıkı sıkıya bağlı olanlar bu ittifakı kabulde zorlanacak, muhtemelen ret edecek; partisel örgütlenmelerden faydalanmaya çalışanlar ise bu birleşimlerden çokta rahatsız olmayacak, muhtemelen tepki vermeyeceklerdir. Farklı bir deyişle gelenekçilerle, yenilikçiler arasında kaçınılmaz tartışmalar yaşanacaktır, diye ifade etmiştim. Şu an üç partide de ciddi tartışmaların yaşandığını, parti içi tartışmaları siyasal birlik üzerinden değerlendirdiğimizde CHP ve İyi Parti’nin ayrışmanın eşiğinde olduğunu, basına yansımasada HDP’de ciddi tartışmaların olduğunu biliyoruz.

Nihai hedefleri, politik ve ideolojik söylemleri farklı olan bu partilerin ittifakıyla bir kaç büyükşehir belediyesi kazanılmış olsada, ittifak partileri arasındaki güven bunalımını daha çok artırdı.  Bu bunalım ittifaka oy vermesine rağmen müttefik olarak kabul edilmeyen HDP ve seçmeninde aldatılma pikolijisine neden olurken, İyi Parti ve CHP içindeki ulusalcı-milliyetçilerde ise 'İhanette Buluştuk' eleştirilerine döndü.   Şu an üç partide yaşanan tartışmaların ‘dava’ üzerinden yürüdüğünü, dava üzerinden yürütülen tartışmaların ‘ihanet’ suçlamasını kaçınılmaz kıldığını; dava ve ihanet tartışmalarının da duygusal parçalanmayı beraberinde getireceğini görmemiz gerekir. 

HDP'de, CHP'de, İyi Parti'de  şu an yaşanan aldatılık- hain suçlamaları artarak devam edeceği görülmektedir. HDP özelinde yaptığım çalışmalarda HDP seçmeninin önemli bir kesimi şu anki HDP yönetimini 'Kürtleri Satmakla - Kürtlere İhanetle'  suçlandığını gördüm. Kürtlerin yoğunluklu yaşadıkları bölge illeri özelinde HDP'nin oylarında düşüş olacaktr. Oy kayışının da en çok Ak Partiye yöneleceğini gözlemlemekteyim.   

Seçmenin algısal yorumu: 'Parti yönetimleri seçmenlerine rağmen, ihanette buluştular' kabulünde diyebilirim.

Allah'a emanet olun. 

ÖNCEKİ YAZIM: VALİ BİLMEZ'E ELEMANINDAN KÖTÜLÜK MÜ?

Yorum Ekle

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum GÖNDER

×

Kullanıcı Sözleşmesi

"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği Site’de paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir. Salih GEÇKEN, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin Site’de yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Salih GEÇKEN, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler’e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "