VAN'DAN YÜKSELEN ORTAK TEPKİNİN NEDENİ YEREL BİLİNÇ Mİ?
Van'da bir çok toplumsal tepkiye şahit oldum. Tepkilerden çoğu soyo politik cepheleşmeden kaynaklı olduğu için aynı düşünce etrafında kümelenen kişiler tarafından sahiplenildi. Bazı tepkiler daha yerel düzeyde kaldı. Son iki gündür Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter vekili Mehmet Yaşar'ın yerine Van dışından bir kişinin atanmasıyla oluşan tepkinin boyutunun daha genel olduğuna şahit oluyoruz.
Van dışından bir ismin Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Vekili Mehmet Yaşar'ın yerine atandı bilgisinden sonra bir çok kişi sosyal medayada bu değişime tepki gösterdi. Düşünsel ve politik farklılıklara rağmen, yapılan atamanın 'YANLIŞLIĞI' düşüncesinde ortaklaşılan bir tepki de denebilir. Üç ay gibi kısa sürede halkın sevgisine mazhar olacak işlere imza atan Vanlı bir bürokratın yerine, Van dışından bir bürokratın atanmasına karşı oluşturulan bu tepkide yerellik-kentlilik bilincinin en önemli etken olduğunu düşünüyorum.
İki gündür sosyal medyada yükselen tepkinin nedenini anlama ve anlamlandırma sorumluluğu, toplumsal tepkinin gerekçesini de anlama zorunluluğunuda beraberinde getirecektir. Sükut daha farklı sonuçlara neden olabilir.
Yaklaşık 3 ay önce Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliğine vekaleten atanan Mehmet Yaşar yaklaşık 27 yıldır Van Belediyesinin çeşitli birimlerde çalışarak halkına hizmet etmiş bir hemşerimizidir. Tecrübe konusunda bir eksikliği yok. Görevden el çektirilmesinden sonra tepkilerden, algısal iftiralara rağmen Van'da kabulu olduğuna şahit olduk.
Kendisine genel sekreterlik görevi tevdi edilirken, yaşayacağı sıkıntı ve tehlikenin farkında olmasına rağmen, tevdi edilen görevi kabul etmiş, üç aylık gibi bir sürede yaptığı hizmetlerle halkın sevgisine de mazhar olmuştur.
Üstlendiği görev sebebiyle belli odakların hedefi haline gelen Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mehmet Yaşar kardeşimiz üç aylık gibi kısa sürede bir kaç başarısız suikast girişimine bile maruz kaldığı söyleniyor. Bildiklerimizde var.
Karşı karşıya kalabileceği bütün risklerin farkında olmasına rağmen kendisine tevdi edilen bu sorumluluğu yakınındaki bir çok kişinin karşı çıkışına, görevi kabul etmemesi yönünde fikir beyan etmesine rağmen bu görevi kabul eden Yaşar'ın bir anda hiç bir gerekçe sunulmadan ortada bırakılması halkımızın kurumlara olan güvenin sarsılmasına neden olabilir. Zorluklara katlanma azminin ve heyecanın kırılganlığı, uzun soluklu mücadelede kayba sebep olacağı gibi, inanılmış mücadelenin bağımlılığına da zarar verecektir.
Ülkemiz ve kentimiz zorlu bir süreçten geçiyor. Eşit şartlara sahip insanlar arasındaki adaletin korunması bu zorlu sürecin daha kolay atlatılmasına katkı sunacaktır. Üstlendiği sorumluluğun bütün zorluklarına rağmen çok kısa sürede halkın sevgisine mazhar olacak çalışmaları yapan Genel Sekreter Mehmet Yaşar'ın görevden alınarak yerine Van'ı ve bölgeyi tanımayan bir vatandaşımızın atanması hem kendisi hemde kentimiz için zaman ve hizmet kaybına neden olacaktır. Bu gerçeklikleri göz ardı edemeyiz. Uzun süredir hizmetten yoksun yaşayan halkımızın yaşadığı bu yoksunluğa neden olabilecek atamalara karşı halkın ortak tepkisini anlamak zorundayız.
Sormak gerekirse;
1- Bu makama atanacak kişi örgütün yok etmek isteyeceği hedef haline geleceği belliydi. Yaşar'ın bu kadar kısa sürede bir kaç başarısız suikastla karşı karşıya kaldığıda söyleniyor. Bu kadar kısa sürede değişim olacaktıysa, Yaşar ve ailesini belli güçlerin hedefine koymaya gerek var mıydı?....
2- Üç aylık gibi sürede yaptığı hizmetlerle bir çok kesimin sevgisine mazhar olan Yaşarın yerine Van'ı tanımayan birinin atanmasına neden ihtiyaç duyuldu?
3- Van'ı bilmeyen, sosyo-psikolojik kültüre yabancı, kurum hakimiyeti uzun süre alacak bir bürokratın atanması zaman ve hizmet kaybın neden olmaz mı?
Atamanın yanlış olduğu, Van'a ve Vanlıya yapılan bir darbe olduğu, atamayı yapan sorumluların hata yaptığı ön kabulü bütün algılara yerleşti.