Son zamanlarda yaptığı açıklamaları okuyunca, sosyolog bir profesörden ziyade kahve muhabbetlerini andıran açıklamalarıyla gündeme gelen Bitlis Eren Üniversitesinden Sosyolog Prof. Dr Adem Palabıyık'ın en son yaptığı "HDP'nin, özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki vekil kontenjanlarını DEVA ve Gelecek partileri ile bölüştü" değerlendirmesi bölgenin sosyo-politik psikolojisini uzaktan yakından yansıtmamakta; Deva ve Gelecek partisini kendine angaje etmeye çalışan HDP'ye bilinçli yada bilinçsiz bir şekilde algısal destek olmaktadır.
Palabıyık'ın "HDP'nin, özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki vekil kontenjanlarını DEVA ve Gelecek partileri ile bölüştüğü" iddiası tam anlamıyla fecaattir. Bölgenin sosyo-politik psikolojisini yansıtmamaktadır. Bölge illerinde parti il başkanlıklarını ele geçirmeye çalışan HDP'ye psikolojik destektir. Siyasetin magazinselleştirilmesidir.
Bölge haberlerini takip ettiğim için daha önceki açıklamalarını okuduğum Palabıyık'ın son iki açıklamasının haber7.com'da yer bulması yanlış bilginin AK Partili yöneticilerde ve seçmen davranışında yanılgıya neden olabileceği, yanlış iskitamete sevk edebileceği endişe ve kaygımı ektiledi.
Sosyolog bir akademisyenin algısal manipülasyonun, algısal mücadelenin ve enformasyon savaşının güçlü bir şekilde sürdüğü bir alana yanlış bilgilerle dahil olması çok başlıklı kayba neden olmaktadır. Palabıyık'ın açıklaması, Van özelinde bölge illerinde umudunu yitiren ve eski mahallesine dönmeye yönelen Deva ve Gelecek Partililere motivasyon; partilerin bölge illerindeki il başkanlıklarını kendine angaje etmede profesyonelce hareket eden HDP'ye katkıdır. Toplumla iç içe olan siyaset-sosyologlarının bunu görmemesi mümkün değildir.
Partilerini ilk kurduklarında Van ve bölge illerinde il yöneticilerini hatalı pratiklerinden ötürü bir şekilde kırılmış yada üzülmüş kesimlerde kısa süreli heyecana neden olsalar da Ahmet Davutoğlu ve Babacan'ın son dönemlerdeki söylem ve pratiklerinden ötürü bu heyecanın kaybolduğu görülmektedir. Van özelinde bölge illerinde ilk dönemlerdeki heyecanını kaybeden ve eski mahallesine yönelme eğiliminde olan kitleye, bölgenin en güçlü partisi HDP'nin milletvekili kontenjanı ayırdığı ifadesi, milletvekili olabilirsiniz gibi sosyo-politik karşılığı olmayan bir motivasyon oluşumuna katkı sağlaması akademik yada bilimsel değildir. Mazaginselleştirilmiş bu tarz açıklamalar kişiyi gündeme taşısa da bölgenin sosyo-politik psikolojisinin anlaşılmasına ve Ak Parti'ye yeniden yönelime zarar vermektedir.
Oy oranları, HDP'nin bölgedeki en büyük alternatifinin AK Parti; Ak Partinin en büyük alternatifinin HDP olduğunu göstermekterdir. Herhangi bir seçimde bölge illerinde Ak Parti'nin oy oranı düştüğünde HDP'nin; HDP'nin oy oranı düştüğünde AK Parti'nin oy oranı yükselmektedir. AK Partide aday adayı olup yer bulamayanlar önceki seçimlerde kendisine yakın partilere değil de HDP’ye nasıl destek verdiyse, şimdi de aynı yöntemin kullanılma ihtimali daha yüksektir. Önceki seçimlerde Saadet, HÜDA Par, MHP alternatif olarak tercih edilmediyse, bugünde Deva ve Gelecek alternatif parti olarak tercih edilmeyecektir. Önceki seçimlerde görüldüğü gibi en güçlü karşıt rakibe destekle cezalandırma yöntemi uygulanır.
HDP'nin en güçlü olduğu bölgede oy oranı yüzde bir bile olmayan partilere kontenjan ayırmasını gerektirecek HİÇ BİR gerekçe yoktur. HDP'nin birden fazla yedeğine, büyük ittifak ortağı CHP'ye rağmen, Davutoğlu'nun partisine kontenjan ayırdı demek 'sosyo-politik psikilojiyi' hadım etmektir. HDP'nin bölge illerinde diğer partileri ele geçirme operasyonlarına Deva ve Gelecek'i kattığını görmemek; bu operasyona algısal destek olacak açıklamalarda bulunmak, en rafine haliyle siyasetin yönünü zehirleyecek kusurdur. İçindeki onlarca hatayı barındıran bu açıklamıyı sosyo-politik gerçeklik diye sunmak akademik ve bilimsel perspektifi katletmektir.
Ak Partili siyasilerin bölge siyasetine yönelik politikalarını düzenlerken, bu tarz açıklamaları ciddiye alabilirler endişem; bölgenin daha doğru ve anlaşılabilir bir zeminde tartışılması isteğindendir. Van özelinde bölge illerininin sosyo-politik psikolojinin daha doğru anlaşılmasına yönelik çabam yaşadığım ile karşı bir sorumluluktur. Bu sorumluluk dışında bir gerekçem ve beklentim de yoktur.
Bu arada, Cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP yönetimi Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararı alsa bile, (....) ve (....) yaklaşık %35'lik kesim oyunu Erdoğan'a vereceğini söylemektedir.
Doğru bilgi ve selametle kalın.