08 Nisan 2020
Ak Parti'ye kaybettirmek için yüz binleri öldürebilirler
Korona virüsle mücadeleye rağmen partisini ve ideolojisini önceleyenlerin haksız eleştirileri toplumu germeye devam ediyor. Yanlı-yalan paylaşımlar, değerlendirmeler ve yorumlar bitmeyecek gibi de gözüküyor.

Siyasilerin bireysel ve örgütsel pratikleri ve söylemleri kabul ettikleri ve özümsedikleri politik ahlak ve yöntemin de yansımasıdır.

 

Said Nursi’nin, kişinin bilerek ve isteyerek haksızlık yaptığını, yaptığı haksızlığın farkında olduğu tespitiyle; Dünya İmparatorluğu kitabının yazarı Geo. W Armstrong Siyonistlerin 1 protokolünden alıntıladığı:

“Politikanın ahlaki değerlerle hiçbir ortak noktası yoktur. Yönetimde ahlaki değerleri vurgulayanlar iyi politikacı olamazlar. Politikacı kurnaz olmalıdır ve insanların inandırmalıdır…. Açık sözlülük ve dürüstlük politikada bir kusurdur” [1] bilgisi Said Nursi'nin tespitini doğrulamaktadır. 

 

Korona virüs salgınından hemen sonra Çin'e, daha sonra mücadelede zorluk yaşayan İtalya ve İspanya'ya başta olmak üzere yaklaşık 18 ülkeye yardım eden Türkiye'yi maddi anlamda bitmiş, tükenmiş gibi gösterme çabaları ve kişisel müsriflik  iddiaları Türkiye'nin gücünün ve çabalarının bilinirliğine rağmen gerçek dışı yaklaşımlar halkın önemli kesiti tarafından ülkeye ihanet olarak algılanmaktadır. Türkiye şu an dünya'da halkının tamamına bedava maske dağıtan tek ülke olması ve muayene ücreti almaması örnek bir devlet modelidir. 

 

Siyasi muhalefetini yıpratmak üzere kurgulayanların doğru olmayan söylem ve ifadeler  yalan üzere kurgulanmış bilinçli çabanın gereğidir.  CHP Genel Başkan Yardımcılığı yapan  Gürsel Tekin’in sosyal medyada;

 

“Dünyada Koronavirüs salgını sırasında milletin parasıyla kendine Saray yapan tek kişi Erdoğan” paylaşımı, yalan üzere kurulmuş kurguya örnek gösterilebilir. Bu tarz paylaşımlar yukarda paylaşılan, Soyisintlerin 1. Protokoluyla uyuşumu dikkat çekicidir. Tekin'inin paylaşımındaki bilginin yanlışlığı kendisi dahil herkes tarafından bilinmektedir. Biz bize yeteriz Türkiyem kampanyasından kaynaklanan rahatsızlığın dışa vurumu olarak yorumlanmaktadır. 

 

‘Devlet’in Menfaatleri uğruna her şey mübahtir’ yorumuyla hatırlanan Niccolo Machiavelli, "halkın sevgisini kazanan yöneticinin halkı tarafından asla ihanete uğratılmayacağını” da söyler. [2] Halkın sevgisini kazanamayanların  yalan üzere kurguladıkları yöntemin ve yıpratma çabasının halkn sevgisi tarafından eritileceğini, bu paylaşımların kendilerine fanatik düzeyde bağımlı olanlar dışında kabul görmeyeceğini, düşünsel araftakilerin gerçeğe doğru kayacağını söyleyebiliriz. Halkın sevgisi ve gönül dünyasının,  yıpratmak üzere oluşturulan kurgulardan daha faydalı olacağı gibi bu sevginin yalan ve hilenin panzehri de olabilir. 

 

One Munit çıkışından sonra Tayyip Erdoğan'ı hedefe koyan İslam düşmanı ırkçı Yahudi İş Adamı Murdoch'ın kanalı FOX Tv'nin Haber Sunucusu Portakal'ın birçok yorum ve değerlendirmesi Korona virüsle mücadeleyi sabote etmeye, halkla devleti karşı karşıya getirmeye yönelik olduğu söyleniyor.  Asıl hedefin güçlü Türkiye ve Erdoğan olduğu yönündeki kabuller güçlü olsada, halkın bir kısmının yönlendirilebileceği endişeside dile getirilmektedir. Portakal'ın, Koronavirüs çıktıktan sonra  dünya ekonomisinde ikinci  sırada olan Çin, 9'cü sırada olan İtalya, 13'cü sırada olan İspanya dahil  18 ülkeye yardım eden Türkiye'nin kötü yönetildiğini, israfa bulaşıldığı  söylemi iftiradan başka bir şey değildir. Devletin hesap sorması gereken provakatörlüktür. (Video altta)

 

Siyasal muhafeleti düşmanlık üzere kurgulayanların pratikleri toplumsal endişe ve korkunun nedenleri arasındadır. Yönetimde bulunan Ak Parti ve Başkan Erdoğan’ın kaybetmesi için yüzbinlerin feda edilebileceği algısının toplumsal kabülü, siyasal muhalefetini yalan kurgular üzere planlayanların kaybına da neden olacaktır. Örneklemek gerekirse, Katar Uçağı diye bir uçak olmamasına rağmen, sanki milyarlar harcanarak bööyle bir uçak alınmış gibi bir yalana sarılarak şu anki başarılı hizmete saldırmanın ülkenin huzuruna saldırı olarakta algılanmaktadır.  Bu tarz yaklaşımları ihanet olarak nitelendirenlerde mevcuttur. Halkın psikolojisinin oldukça yorgun ve duygusal tepkilerin yaygınlaşabileceği böyle zamanlarda bu tarz yaklaşımlarla halkın bir kesimindeki öfkenin artımı,  siyasal öbeklerin karşı karşıya gelme riskini de barındırmaktadır. Farkl değerlendirmelere sahip vatandaşlarında tepkilerinin sertleşme ihtimalini doğurmaktadır. Bunun bilinçli bir şekilde yapıldığı düşünülmektedir.  

 

"Yalan bilgi tekrarlandıkça, gerçek gibi algılanmaya başlanır" tespiti kabul edilebilir sosyolojik bir öngörü olsa da, toplumların irfanını göz ardı etmemek gerekir. Doğru bilgini yoğunluklu paylaşımı, yalan bilginin panzeri olacaktır. Doğru bilgiyi yaygınlaştırmak gerekir. 

 

[1] Amstrong, Geo. W.  (2013). Dünya İmparatorluğu, İstanbul, Destek s.59    
[2] Machıavelli, Nıccola. (2014). Hükümdar, İstanbul, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, s.39

 

PORTAKAL'IN HABER VİDEOSU (Yakup Çakıl desteğiyle)

Yorum Ekle



M.SALİH GEÇKEN
Copyright, 2017 © M. Salih Geçken - Kisisel Web Sitesi