23 Ekim 2018
Van'da kim yada kimler başkan adayı olmalı?
Mart 2019 yılında yapılacak yerel seçimlere yüklenen anlamın öncekilerden oldukça farklı olduğunu duyuyor, öyle olacağını hissediyorum.

Ankara'dan aldığım güçlü duyumlardan, Van'dan bir kaç ismin belirlendiğini, belirlenen bu isimler üzerinde çalışıldığını, bu yılki seçimlerde farklı organların etkisinin daha fazla olacağı, şu an ismi telaffuz edilenlerin bir çoğunun gündemde olmadığını, ismi üzerinde çalışılanlara bilginin bir şekilde ulaştırıldığı yönünde çalışmalar olduğu bilgisi var. 

 

Yaklaşan yerel seçimleri, sadece yerel seçim olarak değerlendirenlerle; yerel seçim sonuçlarıyla ülkede oluşabilecek güvenlik riski ihtimalini göz ardı etmeyenlerin yorumları, aday profilleri ve tercihleri farklı olacaktır. Değerlendirme ve yorum farklılığı aynı zamanda farklı kriterlerin oluşum nedenidir.   

 

Bu seçimde aday belirleme kriterlerinde güven, bilgi ve alan hakimiyetinin öncelleneceğini düşünüyorum. Şu an süreç bu yönde ilerliyor. Dış müdahaleyle değişme ihtimali zor gibi gözüküyor.

 

Üste yazdığım kriterler çerçevesinde 'Kim yada kimler aday olabilir?'i düşündüğümde, güncel sorunlarla mücadelede güvenilir, konjontürel mücadelede enformasyona hakim ve alanda güçlü kimliklerin daha şanslı, bu konularda yetersiz kalabilecek kişilerin pekte şanslı olmadıklarını düşünüyorum.

 

Yerel seçimleri, Türkiye ve ABD ilişkilerinden, Suriye'de yaşananlardan, parçalanmak istenen Ortadoğu'dan, Doğu Akdeniz'de paylaşım savaşına neden olacak doğalgazdan, İsrail'in Arzu Mevud hayalinden, ABD'nin kurmak istediği Büyük Kürdistan'dan ayrı düşünemeyiz. 

 

Mart 2019 seçimi ve seçim sonuçları önceki seçimlerden farklılık nedeni, ABD'nin Suriye politikası , Türkiye'nin başına açmak istediği bela ve  Türkiye'yi çekmek istediği ateş ve HDP ile kurduğu ortaklıktır. HDP'nin ve ortaklaştığı örgütlerin daha önceki flörtleri ABD'ye kıyasla gücü daha zayıf ülkelerdi. Suriye, İran yada Rus'ya ortaklığıyla ülkeye yaşatacağı sıkıntıyla, ABD ortaklığında yaratacağı sıkıntının boyutunun farklılaşacağını düşünenler, güvenlik kaygısının önceki dönemlere kıyasla daha önemli olduğunu ifade ediyorlar.

 

Sosyo/politik ve jeopolitik açıdan değerlendirildiğinde, HDP'nin seçimlerde kazandığı şehirleri aynı zamanda ABD'nin kazandığı anlamına geldiğini, Bölgede, ABD'nin lojistik ve çalışma alanının  genişleyeceğini, bunun da güvenlik açısından önemli bir açık olduğunu düşünüyorlar. 

 

Seçimler dahil olmak üzere kişisel değerlendirmeler ve algısal çalışmalar, toplumsal kazanımın önüne konmadığı sürece bireysel özgürlük olarak kabul edilir. Kişisel değerlendirmeler ve algısal çalışmaların toplumsal çıkarlarla tersleşmesi toplumun hak ihlali olur ki, uyarıyı ve müdahaleyi gerektirir.   

 

Yerel seçim sonuçlarının günlük yaşama olan etkisi, güvenlik açığı gibi bir riskin oluşmasına neden olma ihtimali parti üstü bir yorumu, siyaseti düşünenlerin daha reel davranma zorunluğunu  gerektirir. Bu nedenlerden ötürü, bu seçimde aday adayı olmayı düşünenlerin "Bu süreçte başkanlık yapabilir miyim'i düşünerek adaylık başvurusu yapmaları bir zorunluluktur. ,Aynı zamande algı çalışması yapanların  konjonktürün bizlere yaşatabileceği baskıya  direnebilecek adaylara yoğunlaşmalarıda bir mecburiyettir. Toplumsal çıkarlara rağmen duygusal birliktelik ve ortaklık doğru değildir. Toplumsal kaybın nedenidir. 

 

Kentin ve ülkenin geleceği için duygusallıktan sıyrılmamız hepimizin faydasına olacaktır. Özellikle sosyal medya da  oluşturulmaya çalışılan algılarla bazı isimlerin öne çıkarılmaya çalışılması, başta bu kişilere olmak üzere oluşturulmaya çalışılan birlikteliğe, her şeyden önemlisi mesleki güvenirliğe zarar vermektedir.

 

Doğru olmayan algılarala kişide 'Hakkımdı verilmedi' kabulu, ters psikolojinin ve cephe değişiminin en büyük nedenlerinden biri olduğu göz ardı edilmemelidir. 

 

Tekrar olsa da, şu an bazı isimler üzerinde çalışıldığını, üzerinde çalışılan isimlerin şu an telaffuz edilen isimler olmadığını, üzerinde çalışılan isimlere bilginin bir şekilde ulaştırıldığıyla yazımızı bitirelim.  

 
Yorum Ekle



M.SALİH GEÇKEN
Copyright, 2017 © M. Salih Geçken - Kisisel Web Sitesi